Ayçiçeği tarlaları tehlikede!

2017 yılında ayçiçeği üretiminin yoğun olarak yapıldığı Trakya’da yaygın olarak görülen mildiyö (köse) hastalığı yeniden hortladı. Tarladaki ayçiçeğine büyük zararlar veren hastalık konusunda Kırklareli’ndeki Ziraat Odaları yaptıkları ortak basın açıklaması ile tohum firmalarını sahaya inmeye, yanlarında olmaya çağırdı. Karşılarında muhatap bulamamaktan yakınan Kırklareli’ndeki Ziraat Odaları, Devletinde üreticinin yanında olmasını, acilen önlem alınmasını istedi.

Kırklareli Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanlığı mildiyö (köse) hastalığı konusunda ortak bir basın açıklaması yaptı. Kırklareli Ziraat Odası Başkanı Ekrem Şaylan’ın yaptığı açıklamaya Babaeski Ziraat Odası Başkanı Şahin Arslan, Lüleburgaz Ziraat Odası Başkanı Mustafa Şener Birgün, Vize Ziraat Odası Başkanı Murat Ermiş, Pınarhisar Ziraat Orası Başkanı Nurettin Kenar ve Kofçaz Ziraat Odası Başkanı İmkail Hakkı Bodur katıldı. 
Burada gazetecilere bir açıklama yapan Kırklareli Ziraat Odası Başkanı Ekrem Şaylan, bu yıl ayçiçeği yağındaki açık nedeniyle yoğun olarak ayçiçeği ektiklerini ancak bölgede mildiyö hastalığının yaygın bir şekilde görüldüğünü söyledi. Şaylan açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“Ayçiçek ekiminde rastlanan mildiyö hastalığı yaygın bir şekilde bölgemizde görülmektedir. Bu sene Cumhurbaşkanımızda, Tarım Bakanımızda ‘Ekin boş yer bırakmayın’ dediler. Pandemi dolayısıyla ayçiçeğinde büyük bir açık var. Bu yüzden uygun her yere ayçiçeği ekmeye gayret ettik. Bizden de kaynaklanan fakat tohumdan da kaynaklanan bu sene bölgemizde mildiyö adında bir hastalık var. halk arasında köse hastalığı olarak ta bilinmektedir. Bölgemizde yoğun bir şekilde görülmekte. Bu nedenle uyarıda bulunuyoruz. Firma sahipleri (tohum firmaları) bizim bu serzenişlerimize kulak asmadılar. Bizi muhatapta almadılar. Yalnızca bölgedeki temsilcileri ile bu olaya müdahil olmaya çalışıyorlar. O yüzden bu açıklamayı yapmaya ihtiyaç duyduk. Mildiyö bulaşıcı bir hastalık. Sporları 5-6 yıl tarlada kalabiliyor. Bizim için ayçiçeği milli bir servet. Hastalık ekonomimize vurulan bir darbe. Hem üreticiye hemde devletimize ve milletimize yük bindirecek bir hastalık. Biz karşımızda muhatap bulamadığımız için bu toplantıyı düzenliyoruz. Firmaların bizi muhatap almasını ve durumu bizimle görüşmelerini istiyoruz.”
Hastalık mutasyona 
uğruyor
“Bu hastalık mantari bir hastalık. Erken ekimden havaların soğuk gitmesine, yağıştan kaynaklanan bir hastalık. Tohum firmaları bunlara karşı bazı tedbirler alıyor ama bu hastalıkta her geçen gün kendini yeniliyor. 9-10 çeşidi var. Belki bu sene yeni bir çeşidi çıktı. Mutasyona uğradığını için sıkıntılı bir hastalık. Tohum firmaları bu hastalığın bu sene yüzde 90 görülmeyeceğini belirttiler. Rahat olun dendi. Ama buna rağmen bu sene bu hastalık görüldü. Bizim de serzenişimiz bu yüzden. Üreticiler belirli bir markaya yöneldi bu sene ve bu tohumda da hastalık görülünce şu anda her yerde yaygın vaziyette. Lüleburgaz, Babaeski, Vize, Pınarhisar’da var. Bizi bırakın Edirne’de, Tekirdağ’da var. Ayçiçeği bütün Trakya’da ekiliyor. Her yerde var şu anda. “
Neredeyse tüm ürünü 
yok ediyor 
“Hastalık ürünü yok ediyor. Ürün yok olunca yeniden ekmek lazım. Bu sefer tohum, gübre, tarlanın yeniden hazırlanması… Üretici birde zamanla yarışıyor. Toprağın rutubeti, nemi şu anda var. Bir daha eksek rekolte düşecek. Ayrıyeten ek bir masraf. 2 ayımızı kayıp olacak. Yaza giriyoruz kuraklık olabilir. Sonuçta bilinmeyen bir iş yapıyoruz. 10 gün sonra kuraklık mı olacak buz mu yağacak bilmiyoruz. Ucu açık bir iş yapıyoruz. Bu yüzden devletimiz bizim yanımızda olsun. Bu tohumu satan bu firmalarda, bayilerde bizim yanımızda olsun. Hiç olmazsa sahaya insinler. Biz şu ana kadar sahada kimseyi görmedik. Koskaca Kırklareli’nde bir tane bir firmanın elemanı var bir o dolaşıyor. Oda şikayetler üzerine. Patronlar yok, firma yetkilileri yok. Telefon açıyorlar ‘ne oldu’ diye. Sahaya inin diyoruz. Trakya Birlik nerede? Göremedik. Onlarında sahada olmasını istiyoruz. Çünkü bizim kuruluşumuz sonuçta. Şu anda ayçiçek alanlarında yayılma aşamasında. Ekonomiye çok zarar verecek. Yüzde 30 verim kaybına neden olacağını tahmin ediyoruz. Acilen önlem alınmasını istiyoruz.” 
(H.Murat Taner)