Armağan köyünde “Göktaşı” film çekimleri devam ediyor

Armağan Köyünde devam eden “Göktaşı” filmi çekimleri son hızla devam ediyor. Bu vesile ile Armağan Köyün’e konuk olduk. Armağan Köyü Muhtarı Recep Dal Armağan’da gerçekleştirilen sineme filmi hakkında şunları söyledi; “Armağan’da hayata geçirilen projelerin meyvesini alamaya devam ederken köyümüz sinema ve film sektörü konusunda dışarıdan gelen yönetmen ve film yapımcılarının gözde mekânlarından biri olma yolunda ilerlemektedir. Gerçekleşen bu faaliyetler köyümüz açısından oldukça önem arz etmektedir. Bu vesileyle bu faaliyetleri oldukça iyi değerlendirmek gerekmektedir. Armağan köyünün gelişimi ve ilerleyişi şimdiye kadar bizi hep mutlu etti.
Hayallerimizde de burayı tanıtacak projeler her zaman vardı ve sonunda bu hayaller gerçek oldu. Turkuaz Medya grubunun yapımı olan Gök Taşı 1 filminin çekimleri köyümüzde böylelikle başlamış oldu. Şafak Sezer ve daha birçok oyuncunun rol aldığı sinema filminin çekimleri bir ay Armağan’da devam edecek. Böyle bir projeye tanık olmak ve köyümüzü tanıtma fırsatını yakalamak bizi onore etti” dedi.
“Teşekkürler Kırklareli”
Kırklareli esnafının vatanda-
şının çok sıcak kanlı olduğunu söyleyen ünlü oyuncu Tuna Orhan “Sıcak bir esnafı var. Samimi bir halkı var. Daha önce de gelmiştim Kırklareli’ne ama bir tiyatro oyunu oynayıp ertesi gün dönmüştüm.
Dolaşma fırsatım olmamıştı. Ancak bu sefer dolaşma fırsatı bulabildim” ifadelerini kullandı.
“Film güzel sonuçlar
alacak”
Büyük bir emek harcadıklarını belirten Orhan güzel sonuçlar alacaklarını söyledi. Tuna Orhan devamında “Elbette bu konuyla ilgili pek bir şey söylemem doğru olmaz. Ama, bu civara bir Göktaşı düşer diyelim. Zaten film çekilip yayına girdiğinde büyük ihtimalle ciddi bir ilgi görecektir. Güzel bir kadrosu var, güzel bir senaryosu var” dedi.
Orhan “Trakyalılar umduklarını bu filmde bulacak”
Armağan köyünde devam eden “Göktaşı” filimi setinde gazetemiz muhabirlerine açıklamada bulunan ünlü oyuncu Tuna Orhan yeni bir proje ile geldiklerini dile getirerek “Açıkçası sinemada, tiyatroda ve dizilerde pek benim dahilimde gelişen şeyler olmuyor.
Yani bir proje geliyor, bakıyorsunuz, değerlendiriyorsunuz ve o iş içerisinde oluyorsunuz ama müzik ile alakalı bir şeyden veya kendi adıma yapacağım tiyatro oyunundan bahsedebilirim. Sonuçta benim kararımda yapılan şeyler. Geçen sene bir albüm yaptım. Bu sene ikincisini yapma niyetindeyim. Parçalar da hazır aslında ama önemli olan hangi şirketle yapacağınız. Bu yönde bir girişimde bulunacağım ve her şey yolunda olursa 6-7 ay sonra çıkar diye tahmin ediyorum.
Tiyatro oyunu var bir tane, bir arkadaşım çok istiyor Orhan Veli’yi oynamamı. Ama ben daha net bir karar vermedim Kuvayı Milliye mi oynayayım yoksa baka bir şey mi yapayım diye. Ama tek kişilik bir oyun yapma niyetim var. Kuvayı Milliye Destanı’nı yapmak istiyorum aslında uzun zamandan beri fakat şöyle sıkınlar doğuyor; böyle bir işin arkasında duracak bir sponsor, yapımcı bulması kolay değil. Biraz tedirgin oluyor insanlar, “abi şimdi sırası mı Kuvayı Milliye filan” diyorlar. Yani bunun sırası mı olur?
Sonuçta Kurtuluş Savaşı’nı anlatan şiirsel bir destandır. Bakacağız, bir biçimde hayata geçirmek istiyorum” şeklinde konuştu.
Göktaşı Filmi
Göktaşı filmine dair merak artarken, filme dair çok az şey biliniyor. Yapımcı şirketin tanıtım bülteninde ise “Göktaşı’nda, yağmur duasına çıkan Trakyalılar umduklarından bambaşka bir şeyle karşılaşırlar. Trakya’da Günebakan köyünde yaşayanların en büyük derdi kuraklıktır. Kuralıktan kurtulmanın yollarını arayan köy halkı yağmur duasına çıkmaya karar verir. Dualar edilir edilmez tüm gözler semaya çevrilir. Herkesin gözü yağacak yağmurdadır. Fakat onlar beklediklerinden bambaşka bir şeyle karşılaşırlar. Gökten yağmur yerine göktaşı parçaları düşer. Herkes şok içerisindedir. Amerikalı, Alman ve Rus ajanlar inceleme yapmak için köye akın etmeye başlar ve incelemek için köylülerden aldıkları göktaşları için ciddi ücret öderler. Köyün muhtarı İsmet bu işten yararlanmaya kararlıdır ve çeşitli kurnazlıklarla halkın sattıklarından bağış toplar. Halk bir yandan ajanlara yüksek fiyatlarla göktaşlarını satmaya çalışırken bir yandan da muhtarın yaptığı kurnazlıklarla uğraşır. Bu sırada muhtarın şarkı olma hayalleri kuran oğlu Bahadır, köye haber yapmaya gelen muhabir Ceylan’a gönlünü kaptırmıştır. Günebakan köyü bu zamana kadar böyle bir curcuna yaşamamıştır.” cümleleri yer alıyor.