Açık Cezaevi'nden sonra Kırklareli

Kırklareli ile Kavaklı arası 5'inci kilometresinde Haziran ayında başlayan ve 2013 Eylül ayında bitirilmesi amaçlanan açık ceza evinin inşaatı tüm hızıyla sürüyor. Yapılacak olan açık ceza evi 700 dönüm bir arazi üzerine inşa ediliyor. 2012 Haziran ayında başlanan açık ceza evi inşaatı tamamlandığında "Cezaevi Kırklareli'ne nasıl bir ekonomik katkı sağlayacak?" sorusunun cevabını bulmak adına diğer açık ceza evleri ile bir karşılaştırma yaptık.

Tarım ve hayvancılık başta olmak üzere 11 iş kolunda faaliyet gösteren Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumu, 3 bin 500 dönüm işlenen tarım arazisiyle bölgedeki sebze, meyve, tahıl ve hayvansal ürünler üretimine büyük katkı sağlıyor. Kırklareli’nin merkezde ki son nüfusu 61 bin, Edirne ilinin merkezdeki son nüfusu ise 198 bin, Edirne'de bulunan açık ceza evi 3,500 dönümlük bir arazi üzerinde bulunüyor. Kırklareli'de yapılan açık ceza evi ise 700 dönüm bir arazi üzerine inşa ediliyor.  Edirne, Kırklareli'nden Nüfus olarak 3 katı, açık cezaevi arazisinde ise 5 katı daha büyük. Aradaki 5/2'lik farkın ise Kırklareli'nin Edirne ye göre merkezinde daha çok çiftçilikle uğraşan insan olduğundan Edirne'deki aynı verimliliğin Kırklareli'de de alı nabileceği öngörülüyor.

2013 Eylül ayından sonra
Kırklareli açık ceza evinde
göreceklerimiz
Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumu müdürlüğü verilerine göre.  Yaklaşık 4 bin 500 dönüm arazi üzerine kurulu cezaevinin, 3 bin 500 dönümünün tarım arazisi olarak işleniyor.  Kalan kısmının da mera olarak kullanılıyor.
1949 yılında kurulan cezaevinde tarım ve hayvancılık başta olmak üzere 11 iş kolunda faaliyet gösterildiğini ifade ediliyor.  Açık ceza infaz kurumundaki iş yurdu faaliyetlerinin 38 personel ve 354 hükümlü ile yürütüldüğünü kaydetti.
Çeltik, buğday, ayçiçeği, arpa ve mısır üretilen kurumda başta çeltik olmak üzere yıllık 2 bin ton civarında hububat alındığı belirtiliyor. Bunun yanında yıllık 40 ton sebze, 30 ton da meyve üretimi yapıldığını ve yetiştirilen 2 bin merinos cinsi damızlık kuzunun satıldığını aktarıldı.
Büyükbaş hayvancılığın da yapıldığı açık cezaevinde yıllık 159 ton civarında et işlendiğini, bunların bölgedeki ceza infaz kurumları ile resmi kurum ve kuruluşlara satıldığını ifade ediliyor, yumurta, et ve pirincin halk tarafından da çok beğenildiğini ve bu ürünlere yoğun talep olduğu da bildirildi.
Araziye 370 ceviz fidanı dikildiğini, 400 adet de badem fidanı dikileceğini belirtildi.
Üretilen arpa, mısır ve yoncanın cezaevindeki hayvancılık iş kolunda tüketildiğini bildiren yetkililer. Ürünlerin satışından bu yıl elde edilen gelirin yaklaşık 3'te 2'sinin giderlere harcandığını söyledi.
Açık ceza infaz kurumunda üretilen ürünlerin 2006 yılında Türk Patent Enstitüsü'nden alınan EDAC markası altında halk ve kurumlara satıldığını vurgulanıyor, ürünlerini Edirne Adliyesi'nde bulunan kafeterya ile Bedesten Çarşısı'ndaki cezaevine ait dükkânda halka da sattıklarına da dikkat         çekiliyor.
Her konu ile ilgili çalışma alanı olması gerekli
Marmara Bölgesi'ndeki cezaevlerinin pirinç, yumurta, sebze ve meyve ihtiyacını karşılayan cezaevinde son teknolojiyle üretimin yapıldığı 2 yumurta çiftliği bulunuyor. Günde 600 koli yumurta elde edilen çiftlikte, tavuklara strese girip hastalanmaması için klasik müzik dinletiliyor.
Hükümlülerin ve memurların kıyafetlerinin tamir işlerinin yapıldığı terzilik biriminde ise Edirne'ye özgü     tarihi Kırkpınar geleneğini yansıtan kispet dikimi yapılıyor. Atölyede üretilen hediyelik kispetler, satış mağazasında halka sunuluyor. Kispet atölyesinde çalışan hükümlülerden biri 4 yıldır açık cezaevinde olduğunu belirterek, tekstil işinde çalıştığını, ancak deri işini cezaevinde öğrendiğini söyledi. Günde 10'a yakın kispetin dikildiği atölyede çalışan hükümlüler, bu şekilde vaktin daha iyi geçtiğini anlattılar.
Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Ufuk Aslan ise yaptığı bir açıklamada yaptıkları işler ile ilgili olarak ipuçları verdi
"Et, yumurta, pirinç, bal gibi gıdaların, Türk Gıda Kodeksi'ne uygun olarak, daha sağlıklı bir ortamda üretiminin yapıldığını ifade eden Aslan, "EDAC markası ile satışa sunulan ürünlerimizin hedef pazarı öncelikle, Marmara Bölgesi'ndeki Ceza İnfaz Kurumları ile Edirne'de bulunan resmi kurumlardır. Edirne merkezinde bulunan satış mağazamızda halkın da beğenisine sunulan ürünlerimize aşırı talep alınmaktadır. Trakya Kalkınma Ajansı işbirliğiyle et ve sucuk üretme tesisinin kurulacağı cezaevinde üretilecek olan Edirne ciğeri, sucuk ve kavurmanın ambalajlı ve paketli olarak EDAC markası altında satmayı düşünüyoruz."dedi.
"Hem bulunduğu yer kazanacak hem de işlerde çalışan mahkûmlar"
Hükümlülerin cezaevindeki iş yurdu faaliyetlerinde çalışarak, kapalı alanlarda toplumdan uzak tutmadan mesleki, ahlaki, insani ve vicdani yönlerini de geliştirerek birer meslek sahibi olmalarını     sağlamayı amaçladıklarına değinen Aslan  "Tahliye olduktan sonra topluma,         kendilerine ve ailelerine faydalı birey olarak dönmelerini ve bir daha ceza infaz kurumlarına gelmelerine sebep olan etkenleri ortadan kaldırmayı amaçlıyoruz. Buradakiler meslek edinmenin yanında, bir şeyi başarmanın da mutluluğunu yaşıyorlar. Mahsulün ürüne dönüşmesi, üretmenin şevkini, hazını veriyor. Onlarla aile gibiyiz. Hükümlü gibi değil, iş yeri çalışanı gibi fikirlerine saygı duyuyoruz" diye konuştu.
Aslan, hükümlülerin çalıştıkları süre zarfında aylık 120 ile 180 lira arasında değişen tutarda maaş aldıklarını, mesleki hastalık ve iş kazalarına karşı sigorta yapıldığını ve yılda bir defa da ürünlerden elde edilen gelirlerden kar payı aldıklarını kaydetti.
Büyüyen Kırklareli ve
Kırklarelili kazanacak
Açık ceza evlerinin illere sağladıkları katkıların Edirne açık ceza evini incelediğimizde ekonomik boyutunu da görmekteyiz. İşlenen yâda elde edilen ürünlerin Kırklarelili ile asgari fiyatlar ile buluşturulacağı düşünüldüğünde kazananın Kırklarelili olacağı sonucu çıkmakta ortaya. Edirne'de gerçekleşen çalışmalara bakıldığında kültürel ve tarihsel değerler adına yapılan çalışmaları da görmekteyiz. Bu sayede devamlılığı olacak değerler daha ileri asırlara da taşınabilecek. Belli disiplin içerinde gerçekleştirilecek olan çalışmalar defolu ürün olayını da ortadan kaldıracak. Kazanım olarak değil bir hobi olarak yapılacak işler bütününde ise kazanan Kırklarelili olacak.

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. devlet işini bilir yazıyı baştan sonuna kadar okudum çok mantıklı çalışmakla vakit çok geçer hem devlete katkı hemde meslek sahibi olabilecekler

  2. Kirklareli cezaevinde 2015 12 21 tahliye oldum yaklasik bir yil orada tekstil bolumunde calistim calistigim surenin kar payini ne zaman alabiliyorum bilgilindiriseniz sevinirim