AYNASI İŞTİR KİŞİNİN LAFA BAKILMAZ

Eskiden seçim dönemlerinde bir enkaz edebiyatı alır başını giderdi. Yeni seçilenler özellikle ekonomik yönden bir önceki iktidardan enkaz devraldıklarını söyler ve bu terane bir dahaki (ne zaman olacağı asla belli olmayan) seçime kadar devam eder, onlardan sonra gelenlerde onların bıraktığı yerden aynı söyleme devam ederdi. 2002 yılında gerçek anlamda belki de cumhuriyet tarihimizin en büyük enkazını devralan Ak Parti teşkilatı hiç ağlamadan sızlamadan yapması gerekenleri yapmış halkının da sonsuz desteğiyle ülkeyi her yönüyle ayağa kaldırmıştı. 2001 yılında gerçek anlamda bir enkaz haline getirilen ülke ekonomisinden bugün muhalefetin bile kasalar dolu dediği, eğer baş başa kalsak her şeyiyle bize yetecek olan bir hale gelmişiz, üstüne sayıları milyonları bulan misafirlerimize de bakmak zorunda kalıyoruz, kalıyoruz değil bu bizim yapmamız gereken ve yaptığımız görevimiz. Peki benim fikrimi sormadan benim yerime düşünüp, beni bu iktidardan kurtaracağını söyleyenlere de ben sormak isterim: Bırakın da benim yerime ben düşüneyim, benim fikirlerime saygı duymayanların benim yerime düşünmelerine ben neden saygı duymak zorunda olayım ki. Bölgemize traktörlerin daha yeni gelmeye başladığı dönemde ilk traktör sahiplerinden birine işini yaptırıp parasını ödeyen vatandaş kibarlığından dolayı; Allah razı olsun paramızı aldın ama işimizi yaptın, bizi rahata erdirdin deyince traktör sahibi: Siz Allah'a daha çok dua edin bana bir traktör daha nasip etsin, ben de sizin işinizi daha çok yapayım der. İş yaptıran vatandaşın tepesi atar, kibarlığı falan bırakır: Ulan dua edeceksem kendime dua ederim Allah bana da traktör nasip etsin ki sana muhtaç olmayalım der... Yahu bu ülkenin gerçekten böylesine bol keseden dağıtılacak kaynakları varsa bırakalım da bunu hak sahibi olanlar, biriktirenler dağıtsın. Bana göre işleyen düzeni bozmanın mantığı yok, eğer destek vereceksem, yetki vereceksem bir kez daha işin ehline veririm ki işler daha iyi olsun, çok doğaldır ki bunları beğenmeyen de başkasına destek verecektir. BİZDE PİŞTİ KOMŞUYA DA DÜŞTÜ... Yunanistan'daki seçim sonuçları bizdeki umutsuz siyasetçileri de umutlandırıp ''komşuda pişer, bize de düşer'' yorumları yapılmasına, sebep olmuş tu ya... Eh! Umut fakirin ekmeği de; ben boşuna umutlanmayın derim. Aklın yolu bir. Ülkemizde yaşanan olayları ''bahar'' olarak adlandıranlara o zaman söylendiği gibi; aç tavuk kendini buğday ambarında görürmüş, bu kez bizde pişen komşuya düştü. Türkiye bu hamleyi Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde 2002 yılında zaten yapmıştı. Yunan ekonomisi yüzde 25 küçülmüş, işsizlik yüzde 30, her şey AB (Almanya) nin kontrolünde (işgalinde)... Umut fakirin ekmeği ama ekmek te hayatın en somut gerçeği. Karnı aç olana başka bir şey anlatamazsınız. Bugün Türkiye'de durum dört dörtlük olmasa da dünya ekonomisi sallanırken yüzde 3 te olsa büyüme var. İşsizlik yüzde 10 ama o eski dönemlere nazaran karamsarlık ümitsizlik yok sayılır. Şimdi her şey çok güzel demiyorum sadece geçmişi düşündükçe halime şükrediyorum ve bugün hiçbir muhalefet söylemi bana hitap etmiyor. Boş vaatlerin dışında gerçekten umut veren göremiyorum. Artık neredeyse tüm sözleri ezberledik. Bu bir anlamda İktidarın onlara söyleyecek başka söz bırakmayacak politikaları hayata geçirmesinden ibarettir. Şu yazacağım satırlar tamamen yaşadığım gerçektir. Kızılay'ın ilimizde düzenlediği kan bağışı kampanyasına katılmak istediğimde kan değerim düşükmüş, senin anlayacağın senin kanın sana kadar dediler kan almadılar, ister hastane istersem aile hekimine görünmemde yarar olacağını söylediler. Aile hekimiyle durumu telefonla görüştüğümde sadece tahlil için kan vermek üzere sağlık ocağına gelmemi istediler, hem kan alıp hem de gerekli muayeneyi yaptılar, köye geldiklerinde tahlil sonuçları, sonrasında ilacım ayağıma geldi. Borçlu olduğum için SGK sağlık hizmetinden faydalanamıyorum. Kaç para mı ödedim: 9.25 lira ilaç parası hariç HİÇ. O sloganı yazmıyorum ama bire bir kullanılan o seçim reklâmı gibi değil mi? Sağlık alanında da mutlaka sorunlar vardır ama şimdi bana bir başka iddiayı kim izah edebilir. Ne Yunan halkını aptal yerine koyabilirsiniz ne de Türk halkını. Bugün Türkiye uydu üzerine uydu TRT kanal üzerine kanal açarak gerek bölgede gerekse dünyada alanında söz sahibi konuma gelirken AB üyesi Yunanistan'ın devlet televizyonu ERT ekonomik kriz nedeniyle iki yıl aradan sonra yeniden yayın hayatına başlayabildi. Avuç ovuşturanlar: Bence sizin umutlarınız başka ''bahar''a... Ak Parti bu oyları kimseden miras almadı. Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde çıkılan yolda sağcıdan, solcudan, ilericiden, gericiden emanet aldı, güven verdikçe emanetleri arttı, bir çoğu kendi malı oldu. Bugünkü saldırgan tavırlara bakınca; geçmişte yaşanan ve aslını yıllarca sonra öğrenebildiğimiz olaylar gibi eyvah! Demek ki Ak Parti iktidarı da böyle gönderilmiş demek istemem.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol