AMPUL KESTI

Bu sözün ne demek oldugunu çogunuz bilirsiniz. Ama ben yinede yanlis anlasilmamasi açisindan bunun ne anlama geldigini kisaca açiklayim
Ampulün içindeki tel zamanla fazla isinmadan kopar ve ampul görevini yapamaz hale gelir. Yani ona gelen enerjiyi isiga çeviremez. Dolayisiyla da etrafini aydinlatamaz hale gelmis demektir. O zaman da bu ampulü degistirir yerine yenisini takarsiniz. Yahut ta aydinlanmak için baska bir gereç bulur onunla aydinlanmaya çalisirsiniz. Çünkü karanliklari asmak için aydinlanmaya ihtiyaciniz vardir.
Bu isin latife tarafi tabii ki. Ama öylede olsa bu ampulü kendisine simge yapmis bir partimiz var. Zaten konunun esasini teskil edecek sey de bu.
Yukarida kisaca degindigim gibi ampul, karanligi aydinlatmak için kullanilan bir aydinlatma aracidir. Bu nesneyi kendisine simge yapan partimizde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Hükümeti olarak da görev yapmaktadir.
Seçim meydanlarinda, tabanina ve ona güvenerek oy vermis bulunan seçmenine karsi vermis oldugu bir sürü sözleri ve vaatlerini yerine getirememistir. Hem de tek basina iktidarda oldugu halde.
Ismi, Adalet ve Kalkinma Partisi olan bu partimiz, seçim meydanlarinda millete, yolsuzluklarla mücadele edecegini, onlardan hesap soracagini, kili yetmedik yetimin hakkini koruyacagini, bu vatan topraginda yasayan insanlarin refah seviyesini yükseltecegini, devletin ve milletin bölünmez bütünlügünü koruyacagini söyleyip durmustur.
Simdi bakiyorum ki, bunlari söyleyen o partinin yerinde, bambaska bir olusum olusmus. Sanki o sözleri söyleyen, vaatlerde bulunan insanlar gitmis bambaska birileri gelmis oturmus oraya.
Seçmenin kafasi karma karisik.
Daha üstünden bir gün bile geçmeden yeni bir olayla karsi karsiya kaliyoruz. Gazete ve televizyon mansetlerine tasinan haberlerden ögreniyoruz. Bu partinin bazi il ve ilçe teskilatlarinda yapilan ihale takipçilikleri, yolsuzluklar, parti olarak seçimi kazanmis bulunduklari bazi belediyelerce yapilan arazi ranti takipçiligi, orman arazilerinin talan edilmesine göz yummalar, siyasi kimlik kullanilmak suretiyle yapilmis olan atamalar, bazi kurum ve kuruluslarda kadrolasma çalismalari, dokunulmazlik zirhinin arkasina siginmis, adaletin önüne çikmaya, hesap vermeye, aklanmaya korkan milletin vekilleri, gibi neticesinde hos olmayan bir sürü pis kokularin duyuldugu bir olusum agi.
Yahu ne oluyor böyle. Hani Adalet ve kalkinma Partisi'nin, dogruluktan ayrilmayan, Yaradan dan
korkan, kili yetmedik yetim hakkini koruyacagina söz veren, imanli, vatanperver kisilik tasiyan ruhuna ne oldu?
Yoksa bunlar hedefe ulasmak için birer kandirmaca sadece lâf olsun beri gele diye söylenen sözler miydi.
Vatanini seven, bu vatanin selamete çikmasi için canlarini bile çekinmeden verebilecek,dini bütün,milliyetçilik ruhu içinde olan insanlar böylesine igrenç oyunlarin oynanacak bir ortamin yaratilabilmesi için bir piyon kabul edilircesine kullanildilar mi yoksa?
Türkiye Cumhuriyeti Devletini, aydinlik yarinlara tasiyacagini söyleyen, Adalet ve Kalkinma Partisi, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, hemen hemen bütün kurumlariyla bir uzlasma içinde ve mutabakat içinde bile degil. Kaldi ki buna, kendisine oy veren tabanin çogunlugu, Sivil toplum kuruluslari, Siyasi Partiler, Üniversiteler, hatta Sendikalar bile dâhil.
Bu kurumlarla ve milletle birliktelik olmadan aydinlik yarinlara tasinmak söyle dursun, tasinsa tasinsa bir kaos ortamina veya karanlik bir ortama dogru yolculuga çikilir. Milli bir mutabakat saglanmadan, Aydinlik yarinlara yolculuga çikmak veya kendisinin düsündügünü yolun aydinliga giden oldugunu düsünmek gafletin ta kendisi degil midir?
Önümüz de ki seçimlere az kaldi, Adalet ve kalkinma partisinin içinde bulunan ve bu kötü kokulari yayanlarin kim olursa olsun bu partiden bir an önce ihraç edilmeleri ve partinin gerçek kimligine dönmesi gerekiyor. Bu millete söz verdigi gibi. Yoksa daha öncesi emsalini görmüs bulundugumuz diger siyasi partiler gibi sandik içinde kalir ve bir daha kendisini toparlayamaz. Bir vatandas olarak benden söylemesi.
Yolculuk deyince aklima su AB treni geldi birden. Hani bizi çagdas medeniyete tasiyacak olan su tren. Iki de bir kaza yapacak, yok raydan çikacak, viraji alirken devrilecek, vs. Bu milleti bu trenle bir yerlere götürmeye kalkan bu zihniyete bir türlü akil erdiremiyorum.
Bir devlet yönetimi ancak bu kadar çaresizlik, karamsarlik içine itilebilir. Bir devletin eli kolu baglanip, bagimli kilinip,diplomasi de diger devletlere karsi bu kadar açikça komplolara kurban edilebilir.
Bu, milletine güvenmemekten, kendini diger milletlerden daha asagi bir seviye de görmekten, daha dogrusu söz yerindeyse aciz kalmak deyimiyle ifade edilebilir.
Medeni ve uygar olabilmek için, illâki Avrupa Birliginin standartlarina uymak sart midir? Kaldi ki onlarin ne kadar uygar ve medeni olduklari da tartisilir. Bunun için tarih sayfalarini arastirip çok gerilere gitmeye gerek yok. Medeni ve çagdas uygarlik seviyesinde diye öne sürülen bu devletlerin, is birlikçiliklerini yapan eklembacaklilariyla birlikte kalkinmada geri biraktirdiklari ülkeleri nasil sömürdüklerini, nasil parçaladiklarini, orada yasayan mazlum insanlari nasil katlettiklerini görüyoruz. Her gün haberlerden izliyoruz.
Bizim o devletlerde yasayan insanlardan eksik olan bir tarafimiz yok. Isin aslini arayacak olursak onlardan daha zeki oldugumuz ortadadir. Sadece yapmamiz gereken Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde Milli bir kalkinma politikasi izlememizdir. Bu da ancak, bu vatani seven, bu vatanin ekonomik ve siyasal bagimsizligi için hiçbir fedakârliktan kaçinmayacak insanlarla mümkün olur.
Kaldi ki ecdadimizin sehit kanlariyla sulanmis bulunan bu topraklarda yasayan bütün insanlarimizda bu inanç mevcuttur.
Sunu söyleyeyim ki; bu millet daima zoru basarmistir. Mucizeler de yaratmistir. Yeter ki bu millette Liderlik yapabilecek, onu pesinden sürükleyebilecek, ona yolu gösterebilecek bir lider olsun. Tipki Mustafa Kemal ATATÜRK gibi.
O zaman görsünler bakalim bu millet neleri basarip, basaramayacak.
Bunun böyle olmasinin veya bu denli gelisen olaylara seyirci kalinisinin nedeni bilmiyorum. Saniyorum herhalde bu gibi seyleri bizden daha iyi bilen ve takipçiligini yapan kisi ve kurumlar vardir. Dilerim yarin geç olmasin. Saygilarimla.




Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol