“3. Olağanüstü Kongre, AK Parti için yeniden diriliş ve kuruluş kongresidir”

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 3. Olağanüstü Büyük Kongresi coşkuyla gerçekleştirildi. Kongrede, AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım ve 1370 delegenin tamamının imzasıyla AK Parti Genel Başkanlığına teklif edilen ve seçilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önemli bir konuşma gerçekleştirdi. Kongreye AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz, İl Başkanı Alper Çiler, Merkez İlçe Başkanı Kayhan Türköz, il teşkilatından partililer iştirak ettiler. 15 Temmuz darbe girişimi ile 16 Nisan halk oylamasının Türkiye’nin geleceği bakımından önemine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan 15 Temmuz darbe girişiminde sokaklara, meydanlara dökülerek ülkesinin istiklaline, kendisinin ve çocuklarının istikbâline sahip çıkan vatandaşlara teşekkür etii ve milleti ile iftihar ettiğini söyledi, 15 Temmuz şehitlerine Allah’tan rahmet, yaralı gazilere şifa temennisinde bulundu.

Bu tür hadiselerin milletlerin tarihlerindeki kritik dönüm noktaları olduğuna işarete ederek, Türkiye’de artık hiçbir şeyin 15 Temmuz öncesi gibi olmayacağının bilinmesi gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin sınırlarımızın içindeki ve dışındaki tüm terör örgütleriyle mücadelede yeni bir dönem başlamıştır. İşte Fırat Kalkanı Harekâtı bunun en güzel örneğidir. Ve Cerablus’ta, Rai’de, Dabık’ta, Bab’da Türkiye, ordusuyla, bütün varlığıyla kendini göstermiştir. Bu ülkeye, bu millete silah doğrultan, silah doğrultanları teşvik eden hiç kimseye karşı en küçük bir müsamahamız olamaz” diye konuştu.
Yeni yönetim sistemiyle ilgili maddelerin 2019 Kasım’ındaki seçimle birlikte yürürlüğe girecek olsa da, milletin halk oylamasında ortaya koyduğu iradenin, çalışmaları konusunda kendilerine çok büyük bir güç verdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bununla birlikte şu gerçeği de iyi görmemiz lazım: AK Parti olarak artık işimiz daha zor. Daha önce olduğu gibi, yüzde 34’le, yüzde 40’la, hatta yüzde 49,5’la iktidara gelme imkânımız kalmadı, artık çıta yüzde 50+1’dir. Yüzde 50’nin üzerinde oy almanın ne demek olduğunu, ne kadar zor olduğunu önce 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde, en son da 16 Nisan halk oylamasında hep birlikte gördük, tecrübe ettik. Bunun için 2019 seçimlerinde netice almak istiyorsak hemen kolları sıvamalı, çalışmaya başlamalıyız; hazır mıyız buna? AK Partinin boşa geçirecek bir anı bile yoktur. Genel merkezdeki, Türkiye Büyük Millet Meclisindeki, il, ilçe, belde, mahalle teşkilatlarındaki, belediyelerdeki, il genel meclislerindeki tüm arkadaşlarımızın bu bilinçle görev yapmaları gerekiyor. Çok basit hataların dahi nelere mal olabildiğini en son 16 Nisan’da bizzat yaşayarak gördük.”
AK Parti’nin, kendisinden önce görülmeyen, yok sayılan, varlığı inkâr edilen kesimlerin sesi olarak ortaya çıktığını, onları merkeze taşıması sayesinde hep güçlenerek bu günlere geldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ülkede yıllarca dindarlar ötekileştirilmiştir. Bu ülkede yıllarca Türk, Kürt, Çerkez, Laz, Boşnak, Arnavut, Arap, Roman denilerek kökünden, Sünni, Alevi, Bektaşi denilerek mezhebinden ve meşrebinden, köylü, taşralı denilerek örfünden, âdetinden dolayı insanlar dışlanmıştır. Eğitimin de, zenginliğin de, makamın da, mevkiin de, şan, şöhretin de babadan oğula aktarıldığı adeta monarşi rejimi kurulmuştur” şeklinde konuştu.
2019’da önce mahalli idareler seçimlerinin ardından cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri olduğuna dikkat çekerek, bu seçimlere kadar vatandaşların tamamına ulaşma hedeflerini gerçekleştirmeleri gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizle birlikte artık bir inşa ve ihya dönemindeyiz. Yeni Türkiye’nin ruhunu milletimiz 15 Temmuz’da ortaya koymuştur. 16 Nisan’da da milletimiz yeni Türkiye’nin yönetim biçimi konusundaki kararını vermiştir. 3 Kasım 2002 tarihinden beri ülkeyi yönetme vazifesini üstlenmiş parti olarak yeni dönemin mimarisini belirleme sorumluluğu da bizim üzerimizdedir. Bunun için en başta kullandığımız yöntemi ihya edecek, yani iki ayaklı bir program yürüteceğiz. Bir yandan demokratik kazanımlarımızı ileriye taşırken, diğer yandan kalkınma alanında daha büyük hamleler başlatacağız” ifadelerini kullandı.
Demokratikleşme alanında hedeflerini, ‘ülkenin ve dünyanın değişen şartları ışığında her kesimden, her yaştan, her meşrepten vatandaşın hak ve özgürlükleri bakımından kendisini daha güvende hissedeceği bir Türkiye’yi inşa etmek’ olarak açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadeleye halel getirmeyecek şekilde vatandaşların özgürlük alanlarını mümkün olan en üst seviyeye çıkarmakta kararlı olduklarını, kalkınma alanında ise milli gelirin artırılmasından büyük projelere, mimariden enerjiye kadar tüm alanlarda Türkiye’yi geleceğe hazırlayarak bu çalışmaları hayata geçireceklerini vurguladı.
Aynı şekilde Parti teşkilatlarındakilerin de benzer bir anlayışla hareket etmesi gerektiğini sözlerine ekleyen ve teşkilat ve belediyeler ile Meclis’te bu kritere uygun kişilere her kademede öncelik vererek 2023 Türkiye'sinin inşasını gerçekleştirmekte kararlı olduklarına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyet hükümet sistemi devreye girene kadar tüm bu hususlardaki hazırlıklarımızı tamamlayarak milletimizin karşısına güçlü bir şekilde çıkmalıyız; milletimizin itimadına layık olmanın gereği budur” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu kongre AK Parti için bir yeniden diriliş, yeniden kuruluş kongresidir. Üçüncü Olağanüstü Kongremizle milletimize 2001 yılından bu yana geçen zamanın bizi yıpratmadığını, tam tersine olgunlaştırarak daha büyük hizmetlere hazırladığını gösterme fırsatı yakaladığımıza inanıyorum. AK Parti sadece kendisine oy verenlerin değil 80 milyon vatandaşımızın tamamının partisidir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup da AK Parti’nin gönlünü kazanamayacağı tek bir kişinin dahi bulunmadığını düşünüyorum. Yeter ki biz ona ulaşmasını bilelim gerisi kolay. Hiç kimse kendini ötekileştirilmiş hissetmesin. Hiç kimse özgürlük alanını tehdit altında görmesin. Hiç kimse geleceğinden umutsuz olmasın. Bu ülkedeki her birey birinci sınıf vatandaştır. Bir gerçekleştirdiğimiz her hizmeti, her yatırımı, her icraatı tüm vatandaşlarımız için yapıyoruz. Kimseden illa bizi sevmesini isteyemeyiz; ama herkesten bizi dinlemesini, anlamaya çalışmasını, mümkünse katkı vermesini beklemek hakkımızdır. Çünkü biz 80 milyonun efendisi değil 80 milyonun hizmetkârıyız; bizim farkımız budur. Türkiye olarak ne orta gelir, ne orta demokrasi tuzağına düşeceğiz. Yeni projelerle, yeni yatırımlarla, yeni reformlarla, yeni ekonomik tedbirlerle orta gelir tuzağını mutlaka bozacak, 2023 yılı için belirlediğimiz 25 bin dolar milli gelir hedefine ulaşacağız. Aynı şekilde hak ve özgürlüklerin standartlarını daha da yükselterek ileri demokrasi yolundaki yürüyüşümüzü sürdüreceğiz.” (Cumhurbaşkanlığı)

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol