24 günlük nöbet Yenikapı'da taçlandı

Türkiye dün İstanbul Yenikapı'da düzenlenen "Demokrasi ve Şehitler Mitingi"nde tek yürek oldu. Kırklareli'de Vilayet Meydanı'nda düzenlenen mitingle bir yandan canlı yayınla Yenikapı'yı takip etti Cumhurbaşkanı Erdoğan ve liderleri izledi bir yandan Mitingin coşkusunu paylaşarak destek verdi.. Kırklareli Vilayet Meydanı'nda düzenlenen mitinge başta Kırklareli Valisi Esengül Civelek olmak üzere AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz, AK Parti İl Başkanı Alper Çiler, Kırklareli Üniversitesi Rektörü Mustafa Aykaç, Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz, İl Jandarma Komutanı Selahattin Acara, İl Emniyet Müdürü Mehmet Emin Akay, kamu kurum kuruluş müdürleri, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar katıldı

Kırklareli 7 Ağustos Pazar günü İstanbul Yenikapı'da düzenlenen "Demokrasi ve Şehitler Mitingi"ne Kırklareli Vilayet Meydanı'ndan destek verdi. Kırklareli Vilayet Meydanı'nın tamamen dolduğu miting saat 17.00'da başladı. İstanbul'daki mitingde kurulan dev ekrandan canlı olarak yayınlandı. Yenikapı'daki Demokrasi ve Şehitler Mitingi'nde milyonlarca vatandaşa seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün burada, Yenikapı Meydanı'nda Cumhurbaşkanıyla, Başbakanıyla, Genelkurmay Başkanıyla, CHP ve MHP Genel Başkanlarıyla, 81 vilayetimizdeki her görüşten, her meşrepten insanımızla verdiğimiz şu görüntü var ya; işte bu görüntü inanın bana, ülkemizin düşmanlarını, en az 16 Temmuz sabahı kadar üzmüştür, kahretmiştir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde İstanbul Yenikapı Meydanı'nda düzenlenen Demokrasi ve Şehitler Mitingi'ne, eşi Emine Erdoğan ile birlikte katıldı.

Mitingde; 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı (TBMM) İsmail Kahraman, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, kuvvet komutanları ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Hüseyin Özürgün de hazır bulundu.
Burada düzenlenen Mitingi Kırklareli Vilayet Meydanı'ndan Kırklareli Valisi Esengül Civelek, AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz, AK Parti İl Başkanı Alper Çiler, Kırklareli Üniversitesi Rektörü Mustafa Aykaç, Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz, İl Jandarma Komutanı Selahattin Acara, İl Emniyet Müdürü Mehmet Emin Akay, kamu kurum kuruluş müdürleri, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar izledi.
Yenikapı'da olduğu gibi Kırklareli'de de saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan "Demokrasi ve Şehitler Mitingi"ne destek mitinginde, Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından şehitler için dua edildi.
Yenikapı'da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım ile TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın konuşmalarının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan vatandaşlara hitaben bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konuşmasının hemen öncesinde de Kırklareli Vilayet Meydanı'nda önce AK Parti İl Başkanı Alper Çiler ardından Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz birer konuşma yaptı.
İl Başkanı Çiler, 15 Temmuz'dan bu yana süren demokrasi ve milli irade nöbetlerine işaret ederek Trakya'da en coşkulu ve kalabalık nöbetlerin Kırklareli'de tutulduğunu söyledi.
Kurtuluş Savaşı'na katılanlar ile meydanları 15 Temmuz'dan bu yana dolduranların aynı coşku ve ruhu taşıdığını ifade etti.
Ardından konuşan AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz ise FETÖ/PDY mensuplarının asker üniforması içinde bu ülkeyi esir almaya niyetlendiğini ancak milli iradenin bu kalkışmayı anında durdurduğunu ifade etti. Milletin darbecilere anında cevabını verdiğini dile getiren Minsolmaz, Çanakkale, Dumlupınar ruhunun bu milletin özünde olduğunu 15 Temmuz gecesi bir kez daha gösterdiğini kaydetti.
Darbecilerin diğer darbelerde olduğu gibi milletin evlerine kapanıp televizyondan darbeyi izleyeceğini sandığını ancak en büyük hatalarının bu milleti hesaba katmamak olduğunu dile getiren Minsolmaz, "Böyle düşünenler bu kez avucunu yaladı. Değişen Türkiye'yi ve milletin idaresini hesaba katmadılar. Böyle düşünenlerin hesap verme zamanı geldi" dedi.
Liderler Yenikapı'dan seslendi
Yenikapı'da ise önce MHP lideri Devlet Bahçeli daha sonra CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu birer konuşma yaptı. İlk olarak konuşan MHP Lideri Bahçeli, Yenikapı'yı dolduranlara; "Göğsümüzü kabartacak bu ihtişamlı coşkudan görüyorum ki, üzerimizde oynanan oyunlara, aramıza sokulmak istenen fitnelere rağmen cesaretle dik durdunuz. Al bayrağımızı gururla yükselttiniz. Şehitlere yüreklice sahip çıktınız. Kardeşliği inançla savundunuz. Hainlere dersini çekinmeden verdiniz. Teröristlere haddini bildirdiniz. Yenilgi nedir tanımadınız, ben de varım ve buradayım dediniz. Yıkılmadım ve ayaktayım diyerek Yenikapı'ya koştunuz, yeni bir dirilişin müjdesini verdiniz. Bahtiyarım, çünkü Türkiye'mizin şahlanışını gururla izliyorum. Mutluyum, çünkü millet burada, irade burada, inanç burada, bükülmez bilek, eğilmez baş, yenilmez milli kudret burada, bu meydandadır. Türkiye tüm güzellik ve görkemiyle yeni bir sefere Yenikapı'dan başlamaktadır. Türk milleti kaderine sahip çıkmaktadır. Hepinizle övünüyorum, Türk milletiyle iftihar ediyorum.
15 Temmuz'da felaketimizi projelendirdiler. 15 Temmuz'da son nefesi vermemizi gözlediler.
Fethullahçı Terör Örgütü, milletimizin helali olan savaş uçaklarıyla saldırdı. Helikopterler tepemizde uçuştu, bombalar, kurşunlar üzerimize yağdı. 15 Mayıs 1919'da İzmir işgal edilmişti. İstanbul, 16 Mart 1920'de işgale uğramıştı. Biliniz ki, 15 Temmuz yeni bir istila denemesi, yeni bir kıyım ve yıkım hamlesiydi. Mondros'ta çerçevesi çizilip Sevr'de dayatılan imha planları 15 Temmuz'da yeniden gün yüzüne çıkarıldı. Su uyur düşman uyumaz sözü bir kez daha anlam ve karşılığını buldu. Zalimler, hainler, emperyalizmin maşaları bu defa Türk askeri kılığına girdiler. Milletin silahını yine millete çevirdiler. Milletin imkânlarını kullanarak yine millete öldürücü darbe vurmak istediler. Alim ve hoca görünümlü bir terörist, sığındığı Pensilvanya'dan estirdiği beddua seanslarıyla, nefret söylemleriyle, öfke nöbetleriyle çetesine, cinayet örgütüne Türkiye'ye vurun emri verdi.
İblise ruhunu satan bu vaiz, Müslüman görünümlü bu voyvoda; vadanllıkta, ihanette Türk ve Türkiye düşmanlığında doruğa çıktı, fitne ve münafıklıkta rekorlar kırdı. Haçlı emellerinin taşıyıcılığını yapan FETÖ Türkiye'nin kalbine nişan aldı. Tarihi Şark Planı'nın hissedarları FETÖ'yü Türk milletine saldırttı. Türk vatanını çekemeyen, üzerine çöreklenmek isteyen, milletimizin varlığından rahatsız olan ne kadar kanı bozuk olan çevre varsa FETÖ'nün sırtını sıvazladı, eline silah tutuşturdu.
15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsü;
627 yıl önce Kosova'da mağlup olanların yeni bir kakışmasıdır. 620 yıl önce Niğbolu'da ezilenlerin tekrardan başını kaldırmasıdır. 572 yıl önce Varna'da, 563 yıl önce İstanbul'da, 490 yıl önce Mohaç'ta döktükleri kanda boğulduklarını sandıklarımızın yeniden karşı harekâtıdır. 15 Temmuz'da TBMM'yi, emniyet ve istihbarat kuruluşlarını bombalayıp, sivil ve masum vatandaşlarımızı katledenlerle; 101 yıl önce Çanakkale kıyılarına gelip üzerimize ateş saçanlar aynı karanlık yolun yolcusudur. Bunlar Müslüman Türk'ün canıyla beslenen, hayat ve varlık haklarını çiğnemekle görevlendirilen yaratılmışların en aşağısı, en alçağıdır" diye konuştu.
12 maddelik manifesto
Yenikapı mitinginde Bahçeli'nin ardından konuşan CHP Lideri Kılıçdaroğlu ise 12 maddelik bir manifestoyu okudu.
Kılıçdaroğlu'nun okuduğu 12 maddelik manifesto şöyle;
1- Camiye, kışlaya ve adliyeye siyaseti sokmayalım.
2- Siyasette uzlaşma kültürünü geliştirelim ve siyasette ortak aklı egemen kılalım.
3- Siyasette öz eleştiriden kaçınmayalım ve geçmişi iyi analiz edelim, tarihin tekerrürünü önleyelim.
4- Devletin inşasında liyakati esas alalım. İşi ehline verelim.
5- Her koşulda demokrasiye sonuna kadar sahip çıkalım. Ne darbe, ne dikta yaşasın tam demokrasi diyelim. Türkiye'yi darbe hukukundan arındıralım.
6- Cumhuriyet'imizin kurucu değerlerine sahip çıkalım ve derinleştirerek tahkim edelim.

Baştarafı Sayfa 6’da
7 - Parlamenter sistemimizi güçlendirelim, bugün milletvekillerinin soru önergelerine dahi cevap verilmemektedir.
8- Medyanın özgürlüğünü sonuna kadar savunalım.
9- Yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını anayasal güvence altına alalım.
10- Din ve vicdan özgürlüğünün güvencesi olan "laikliği" hep birlikte savunalım
11- Eğitim sistemini tek tipçi bir anlayıştan çıkarıp, aklın öngördüğü bilimsel esaslara dayandıralım. Çocuklarımız fikri hür, irfanı hür ve vicdanı hür yetişmeli, dünyayı sorgulamalı.
12- Balyoz, Ergenekon, Casusluk davalarında FETÖ Örgütünün mağdur ettiği insanların itibarları iade edilmeli…
"81 ile Yenikapı'dan seslendi"
"Demokrasi ve Şehitler Mitingi"ne Kırklareli Vilayet Meydanı'ndan destek verenlerin merakla beklediği an liderlerin konuşmalarının ardından geldi. Mitingdeki devlet protokolünü Yenikapı'da, 80 ilin meydanlarını dolduran vatandaşları ve dünyanın dört bir gözü ve gönlü İstanbul'da olan kardeş halkları selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "15 Temmuz gecesi, bir kez daha istiklali ve istikbali için kıyam eden, canı pahasına ülkesini darbecilere, teröristlere, işgalcilere teslim etmeyen aziz milletim, sizleri en kalbi duygularımla, hasretle muhabbetle, selamlıyorum. Sözlerimin hemen başında 15 Temmuz gecesi sokaklara, meydanlara inerek; namluların, tankların, helikopterlerin, uçakların karşısına dikilme cesareti gösteren tüm kardeşlerime bir kez daha şükranlarımı sunuyorum" dedi.
15 Temmuz darbe girişimine direnenlerin arasından 172'si sivil, 63'ü polis, 5'i asker olmak üzere 240 kişinin şehit olduğunu belirten ve şehitler için Allah'tan rahmet, yakınları ve tüm millet için baş sağlığı temennilerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbecilerin üzerine yürüyenlerin arasından 2 bin 195 kişinin yaralanarak gazilik rütbesine ulaştığını söyledi ve tedavileri süren yaralılara şifa diledi.
"Şehitlik ve gazilik şerefine nail olanlar, isimlerini tarihe altın harflerle yazdırdı"
"O gece adeta ölümü öldürerek sokakları, meydanları dolduran milyonlarca vatandaşımız içinden, şehitlik ve gazilik şerefine nail olanlar, isimlerini tarihe altın harflerle yazdırdılar" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatan uğruna verilen mücadelede bu rütbelere ulaşabilmenin, her zaman yakalanabilecek, elde edilebilecek bir ayrıcalık olmadığını dile getirdi.
15 Temmuz gecesi sokakları ve meydanları dolduranların her birinin ülkenin, demokrasinin, vatanın ve özgürlüğün korunmasında katkısı ve payı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Onun için diyorum ki; 79 milyon olarak hepimizin gazası mübarek olsun. Hepinizin gazası mübarek olsun. İstanbul'un gazası mübarek olsun. Ankara'nın gazası mübarek olsun. Darbe girişimine maruz kalan her şehrimizin gazası mübarek olsun. Darbe girişimine karşı, tüm farklılıklarını bir kenara bırakarak, kadınıyla, çocuğuyla, yaşlısıyla, her kökenden, her meşrepten insanıyla dünyayı kendine hayran bırakan tüm vatandaşlarımızın gazası mübarek olsun" diye konuştu.
"Düşmanlarımız ertesi güne işlerinin çok daha zor olduğunu görmenin kahrıyla uyandı"
Türk milletinin bin yıl önce Malazgirt'te hangi inanç ve kararlılıkla Anadolu'nun kapılarını açmışsa, 15 Temmuz'da da aynı hissiyatla darbecilerin karşısına dikildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Süleyman Şah 1075 yılında, bu coğrafyadaki ilk devletimizi hangi vizyonla kurmuşsa, 15 Temmuz'da da ülkemize aynı vizyonla, aynı ufukla sahip çıktık. Osman Gazi, 1299'da tarihin en kudretli devletini hangi temeller üzerine bina ettiyse, biz de o gece Türkiye'yi aynı ilkeler etrafında müdafaa ettik. Ecdadımız 100 yıl önce hangi idrakle Çanakkale'de kanının son damlasına kadar mücadele ettiyse, 15 Temmuz'da da aynı iradeyle darbecileri geri püskürttük. Gazi Mustafa Kemal'in İstiklal Harbini başlatmasını ve zafere ulaştırmasını sağlayan inancın bir benzeri, 15 Temmuz'da Türkiye'nin tüm şehirlerinde adeta kol geziyordu. 15 Temmuz, dostlarımıza bu ülkenin, sadece siyasi, ekonomik, diplomatik saldırılara değil; aynı zamanda askerî sabotajlara karşı da güçlü olduğunu, yıkılmayacağını, rayından çıkmayacağını göstermiştir. Aynı gece Türkiye'nin yerle yeksan olması için ellerini ovuşturarak bekleyen düşmanlarımız ise ertesi güne, bundan sonra işlerinin çok daha zor olduğunu görmenin kahrıyla uyandılar. Şimdi bugün burada, Yenikapı Meydanı'nda Cumhurbaşkanıyla, Başbakanıyla, CHP ve MHP Genel Başkanlarıyla, 81 vilayetimizdeki her görüşten, her meşrepten insanımızla verdiğimiz şu görüntü var ya, işte bu görüntü, inanın bana, ülkemizin düşmanlarını, en az 16 Temmuz sabahı kadar üzmüştür, kahretmiştir. İşte onun için her zaman ne diyoruz? Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız."
"Bu manzara, Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşacağının ilanı ve ispatı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yenikapı'daki manzaranın, Türkiye'nin, tüm renkleriyle bağımsızlığına, geleceğine ve vatanına sahip çıktığının ilanı ve ispatı olduğuna işaret ederek, "Bu manzara, bin yıllık vatanımızın tek bir taşına dahi göz dikenlerin, ödemeyi göze alacakları bedelin ilanı ve ispatıdır. Bu manzara, Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşacağının ilanı ve ispatıdır. Bundan sonra işimiz ne biliyor musunuz? Artık muasır medeniyeler seviyesinin üstüne çıkmak. Bunu başarmaya var mıyız? Bu manzara, birliğin, beraberliğin, kardeşliğin sadece temenni, sadece slogan değil; gerektiğinde bir hakikat olarak ortaya konabileceğinin, kuvveden fiile geçebileceğinin ilanı ve ispatıdır. Bütün bunlarla beraber, yolumuza dayanışma içine geçeceğiz. Ete kemiğe bürüneceğiz, mütevazı olacağız. Birbirimizi makam ve mevki için değil, para pul için değil, sadece Allah için seveceğiz" şeklinde konuştu.
Bugünleri gösterdiği için Allah'a sonsuz hamt ettiğini, böyle bir milletin evladı, böyle bir ülkenin vatandaşı olduğu için şükrettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1920 yılında, ülkenin büyük bölümünün işgal altında olduğu günlerde Gazi Mustafa Kemal'in "Milletimiz çok büyüktür, hiç korkmayalım. O, esaret ve zillet kabul etmez. Fakat onu bir araya toplamak ve kendisine 'ey millet, sen esaret ve zillet kabul eder misin?' diye sormak lazımdır. Ben, milletimin vereceği cevabı biliyorum" sözlerini aktardı ve "Gazi'den 96 yıl sonra, buradan Yenikapı Meydanı'ndan aynı soruyu sizlere soruyorum; ey millet, sen esaret ve zillet kabul eder misin?" diye sordu. Meydandakilerin güçlü bir biçimde verdiği 'hayır' cevabı üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mesele bu, bu millete kimse bu esareti asla getiremeyecektir" diye ekledi.
Yenikapı'da düzenlenen mitingi izleyen Kırklareliler Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının ardından destek mitingine devam ettiler. Protokol üyeleri dev ekranın kurulduğu alanın önünde bulunan platforma ellerinde Türk bayrakları ile çıkarak halkı selamladılar. Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşların Çarşamba gününe kadar meydanları boş bırakmalarını istedi.

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. Diğer illerin meydanlarına bakbizim meydana bak.Allah (C.C.) akıl fikir versin