2021 Yılının En Sevilen Ağacı İçin Oy Ver!

Merkezi Ankara’da bulunan Doğa ve Sürdürülebilirlik Derneği (DOSDER) 2021 yılının en sevilen ağacını doğa severlere seçtiriyor. 7 ağacın oylandığı online yarışmada Kırklareli’ni Çağlayık Köyü’nden Mehmet Kaygısız’ın katkılarıyla tescil edilenMacar Meşesi (Quercus frainetto) temsil ediyor.

Doğa ve Sürdürülebilirlik Derneği’nin (DOSDER) 2021 Yılının En Sevilen Ağacı Yarışmasında Kırklareli’ni Merkez’e bağlı Çağlayık Köyü’nden Mehmet Kaygısız’ın girişimleri ile tescil edilen Macar Meşesi (Quercus frainetto) temsil ediyor. Online olarak gerçekleştirilen yarışmada dileyenler DOSDER’in internet sitesine girerek ağaçlara oy verebiliyor. Türkiye genelinden 7 ağacın yarıştığı yarışma 2020 yılında ağaçları tanıtmak amacıyla başlatıldı. Ağaçlara 30 Mayıs 2021 tarihine kadar oy verilebilecek.
Sonuçlar 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde derneğin https://dosder.org.tr/web sitesinden ve sosyal medya hesaplarından duyurulacak. Oylama ağacın altındaki bulunan "oy ver" kutucuğunun işaretlenmesinin ardından formun en altında yer alan "Gönder" butonuna tıklanarak yapılacak.
Kırklareli’ni temsil eden Çağlayık Köyü’nden Macar Meşesine ilişkin sitede yer alan bilgiler şöyle;
Ağaçları kurtaran kahraman ağaç Macar Meşesi (Quercus frainetto)
“Bu ağacımız düşündürücü ve sevindirici hikayesiyle bize Kırklareli'nden Mehmet Kaygısız tarafından gönderildi. İşte hikayesi: Bu acı hikaye 'üretim' adı altında yaşam kaynağı ormanlarımızın odun edilmesiyle başladı. Bir zamanlar orman içindeyken gündüz vakti bile güneşi göremezken, adeta gölgeye hasret kaldı yurdumuzun pek çok yeri. 1960 yılında Kırklareli-Merkez’de ormanlar bugünkü anlamda işletmeye açılmış ki yüzlerce yıldır tarihe tanıklık eden, orman içindeki nice canlıya yaşam-beslenme-barınma, insanlara iklimleme ve oksijen alanları sağlayan, tarlalarda çalışan insanlar onlarca nesildir ırk, dil, din, mezhep farkı gözetmeden gölgelerinde dinlenirken, dallarında kurulan salıncaklarda bebelerin küçük ablalarının ninnileriyle huzur içinde uyuduğu can yoldaşlarımız hızla yok olup gitti. Bu anlayış ve bu hızla bir 60 yıl daha geçerse bırakın anıt ağacı gelecek kuşaklarımıza normal kalın ağaç bile gösterme şansımız olmayacak endişesiyle, 'Istranca Tarzanı' Göksal Çidem ile 2015 yılında anıt ağaç tespit ve tescil çalışmalarına başladığımızda Kırklareli'de sadece 1 adet tescilli meşe ağacı varken Istrancalar'ın 1/3'üne sahip komşu Bulgaristan'da 500' lü rakamlardaydı. Bugün ise tüm zorluklara rağmen sadece Çağlayık köyünde tescilli 7, tescillenecek nice onlarcası var.
Kahramanımızın hikayesine gelince: Ne acıdır ki; anıt ağaç tespit ve tescil çalışmalarımızda en büyük mücadeleyi ‘profesyonel ormancı’lara karşı verdik. Aldıkları öğretim gereği birinci amaçları ‘üretim’ olan bu meslek grubu mensuplarının çok büyük bir bölümü odun üretimi ve gençleştirme adına anıtsal değerlere sahip ağaçlarımızı tüketmekte beis görmezken, bizi de programlı işlerine engel görüyorlar. Ağaçlarımızın tescil başvurusunu yapmış, Bakanlık yetkilileriyle birlikte çalışmalarımızı sürdürürken ormancılar tarafından ağacımızın da kesilmek üzere damgalandığını fark ettim. Oysa kayıtlara göre o geçmişte geniş alanlar kaplayan Macar Meşesi ormanlarının geçmişten günümüze, günümüzden geleceğe köprü olacak son tarih tanıklarındandı. Hemen fotoğraflayarak durumu Göksal Çidem’e bildirdim. Allah yürü yâ kulum demiş, iyi olacak hastanın doktor ayağına gelmişti. Göksal bey Israncalar’ın öbür yakasını bünyesinde barındıran Bulgaristan’ın Burgas şehrinde çevre ile ilgili bir toplantıdadır ve aynı toplantıda OGM’den bir Daire Başkanı da vardır, durum derhal fotoğraflı olarak kendisine iletilir. Normal şartlarda haftalar sürecek yazışmalar, belki de sonuçsuz kalacak olan bir durum... Burgas-Ankara-Kırklareli hattında jet hızında yapılan telefon trafiği sonucunda 10 dakika sonra gelen müjdeli haber adeta lambadan çıkan cin misali dile benden ne dilersen der gibiydi. Körün istediği bir, Allah verdi bingöz. Sadece kahramanımız ve emsalleri değil, kesilmek üzere damgalanmış olan ancak kesilmemesini belirteceğimiz tüm ağaçlar kurtulacaktı ve kahramanımız sayesinde kendisiyle birlikte 40-50 ağaç kesilmekten kurtulmuştu. Kahramanımız şimdi kollarını açmış, göğsünü her türlü tehlikeye karşı siper etmiş, arkasındaki gençliği koruma çabasında ve adeta haykırıyor: Yangın görmemiş Istrancalar'da benim gibi kurtarılmayı bekleyen yüzlerce çağdaşım var. Haydi 'birileri' bizi odun etmeden feryadımıza kulak verin dercesine...” (H.M.Taner)

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol