“1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü”

Küreselleşen dünya adalet ve eşitlik kavramlarını her geçen gün erozyona uğratırken, ağırlaşan ve etkisini artıran sömürü düzeninin yarattığı olumsuz koşullar en çok emekçilerimizi olumsuz etkilemektedir.
Emeği yaratan işçi, köylü, emekçi ve çalışan daha kaliteli ve daha çok üretme mücadelesi verirken, demokratik kurallar çerçevesinde ekonomik, sosyal ve kültürel haklarının korunmasını, örgütlenme, toplu pazarlık, grev ve sendikal haklarının sağlanmasını talep etmektedir.
Emekçilerimiz; taşeronluk sistemini, sendikal hakların kısıtlanmasını, kıdem tazminatlarının gasp edilmesini, düşük ücretleri ve mezarda emekliliği reddediyor. Çalışanlar, emekçiler, hakları olan özgürlük, demokrasi ve insanca yaşam sürecek bir ücret istiyor.
Özellikle son 15 yıllık AKP döneminde; içte ve dışta terör ve savaş tehditlerinin yaşandığı, toplumun üzerine korku salındığı, hukuksuzluğunun hukuk olduğu, halkın borç batağına sürüklendiği, orta sınıfın çöktüğü, toplumsal barışın kaybolduğu, üretenin ve üretimin önemsenmediği, alın terinin değersizleştiği bir dönemden geçmekteyiz.
2017 yılında; işsiz sayısının 3 milyon 985 bin kişi olduğu, işsizlik oranının ise yüzde 13 seviyelerine ulaştığı, yani ülkemizde yaklaşık 4 milyon kişinin iş bulamadığı, çalışanın, üretenin ise insanca bir yaşam sağlayacak ücret alamadığı, çalışma haklarının kısıtlandığı, gasp edildiği bir düzende yaşamaktayız.
Bu duygularla,
Yüce değer olan emeğin ve emekçinin haklarının yok edilmesine, Yoksulluğa, Yolsuzluğa ve Yüzsüzlüğe bir kez daha hayır diyerek, tüm üretenlerin, işçilerin, köylülerin, emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü yürekten kutluyorum.
Emekçinin ve üretenin hak arama mücadelesi, her zaman mücadelemiz olmaya devam edecektir. Saygılarımla.”

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol