“15 Temmuz ihanetini gerçekleştirenler, insan fıtratını tahrip eden bir örgütün mensupları”

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) İlahiyat Fakültesi’nin yeni hizmet binasının açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ hakkında “Bu örgütün hoca kıyafeti giymiş elebaşı, ehlisünnet geleneğinde olmayan takiyeyi temel inanç kaidesi haline getirerek kişiliksiz, kimliksiz bir güruh yetiştirmiştir. Bu güruhun en büyük özelliği ise, hiç düşünmeden yalan söyleyebilmesi, örgüt çıkarları için her türlü gayrimeşru işe imza atabilmesidir” dedi

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) İlahiyat Fakültesi’nin yeni hizmet binasının açılışı törenle gerçekleşti.
Törende Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İsmail Kahraman, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Rize Valisi Erdoğan Bektaş, RTEÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Karamanda hazır bulundu. Eşi Emine Erdoğan ile birlikte törene katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir konuşma yaptı.

"FETÖ mensupları örgütün elebaşını mehdi olarak görüyor"
Fıtratla uyum içinde olmanın, dini boyutunun yanı sıra insan hayatının diğer alanları için de geçerli olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Fıtratı reddeden, onu bozan her inanç, her ideoloji bireyi huzura, mutluluğa ve iç barışa değil, yıkıma ve yok oluşa götürür. Tarih boyunca bunun sayısız örneğini gördük, hâlen de görüyoruz. Özellikle kendilerini İslam’a atfeden akımların, dini cemaatlerin bu noktaya azami derecede dikkat etmesi gerekiyor. Zira bir yapının İslam dairesinin içinde olmasını sağlayan temel kaide, fıtratla uyumun varlığı veya yokluğudur. 15 Temmuz gecesi yaşadığımız hadise, bize bu konuda yaşanan eksikliklerin, sapkınlıkların ne tür felaketlere yol açabileceğini göstermiştir. 15 Temmuz ihanetini gerçekleştirenler, insan fıtratını tahrip eden bir örgütün mensuplarıdır. Bu örgütün hoca kıyafeti giymiş elebaşı, ehlisünnet geleneğinde olmayan takiyeyi temel inanç kaidesi haline getirerek kişiliksiz, kimliksiz bir güruh yetiştirmiştir. Bu güruhun en büyük özelliği ise, hiç düşünmeden yalan söyleyebilmesi, örgüt çıkarları için her türlü gayrimeşru işe imza atabilmesidir. Mahremiyetin ihlalinden iftiraya, siyasi cinayetlerden casusluğa, karakter suikastından vatana ihanete kadar her türlü suç bu örgütün mensuplarının gözünde meşrudur. Hatta bunlar 15 Temmuz gecesi olduğu gibi kendi milletine, karşılarında Allah diyen, dua eden sivil insanlara dahi ateş edebilmişlerdir. Hatta, Fatiha’yı oku diyerek o yere yatırdığı evladımıza kurşunu o şekliyle sıkmıştır.”
FETÖ mensuplarının, örgüt elebaşını Mehdi olarak görmeleri, kendilerine şahdamarından daha yakın olarak kabul etmelerinin ise bambaşka bir sapkınlık olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha acı olanı ise, bu örgütün 40 yıl boyunca hizmet, eğitim, hayır gibi dini kavramları kullanması, altın nesil iddiasıyla toplumun gözünü boyamasıdır. Zira hepimiz, helali haram, haramı helal kılmanın ancak Allah’a mahsus olduğunu çok iyi biliyoruz. Dinimizde yasakların 1400 yıl önce çok sarih bir şekilde ortaya konulduğunun da farkındayız. Fakat tüm bunlara rağmen, hoca kıyafeti giymiş bir şarlatan yıllarca hurafelerle insanlarımızı kandırmayı başarabiliyor” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini dinleyen fakülte öğretim üyeleri ve öğrencilere hitaben, “İşte bu yanlış gidişi siz düzelteceksiniz. Ben, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesinin mensuplarını, öğrencilerini geleceğin aydınlık Türkiye’sinde o dindar nesli çok farklı olarak karşımda görüyorum. Ve bu şahıs sapkın ideolojisini yaymak için uzun bir dönem cami kürsülerini de bile kullanabilmiştir, ama artık buraları onlara siz bırakmayacaksınız, teslim etmeyeceksiniz” diye konuştu.
İlahiyat fakülteleri başta olmak üzere, Diyanet Teşkilatının bir nefis muhasebesi yapması gerektiğine inandığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu manzara bize, dinimizin anlatılması ve anlaşılması konusunda önemli boşlukların olduğuna işaret ediyor. Şüphesiz bunda tek parti döneminde dine ve dini hayata hâkim olan sorunlu bakış açısının etkisi çoktur. Çünkü bu dönem Kur'an-ı Kerim’in gizli bir şekilde öğrenilmek zorunda kalındığı çok zor bir dönem olmuştur. Camiler yıkıma terk edilmiş, dini eğitim yasaklanmış, ölüleri yıkayacak gassal dahi bulanamamıştır. Âlimler derdest edilmiş, kamusal alanda mütedeyyin insanların kendi değerleriyle, kendi kimlikleriyle var olmasına imkân verilmemiştir. Bu da dini alanda ciddi bir boşluğun oluşmasına neden olmuştur. FETÖ elebaşı gibi şarlatanlar da oluşan bu boşluğu fırsata çevirmişlerdir. Artık bizim geçmişe takılıp kalmadan, ancak bunlardan ders çıkararak geleceği planlamamız gerekiyor.
Bir daha FETÖ benzeri yapıların milletimize, gençlerimize musallat olmasının önüne geçecek adımları atmamız önem arz ediyor. Bunun da yolu, dini bilgisi yüksek, ilmini amale çeviren, toplumla beraber olan, mütevazılıktan taviz vermeyen hocalarımızın sayısının artmasından geçiyor.”
İmam hatip okullarından Kur'an kurslarına ve ilahiyat fakültelerine kadar dini eğitim veren kurumların niteliklerinin geliştirilmesi, her açıdan cazibe merkezleri haline getirilmesi gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun yolunun da bu kurumların hem nitelik, hem de altyapı bakımından en üst seviyede olmalarından geçtiğini söyledi.
Açılışın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Geliştirme Vakfı Kurucular Kurulu’nun üniversitedeki toplantısına katıldı.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol