IKINCI DÜNYA SAVASI'NDA TRAKYA'DA KARARTMA GECELERI

2. Dünya Savasi yillarinda Poyrali Köyünde Ilkokula gidiyordum. Avrupa'da savas oldugunu, Almanya'nin sira ile ülkelere saldirdigini, Uçan Bombalar'in Ingiltere üzerine düstügünü, Fransizlarin Almanya sinirinda olusturdugu Majuna Hatti'nin çöktügünü okuyorduk.
Alman Yildirim Ordulari'nin Yunanistan ve Bulgaristan'a girdigini duyuyorduk. Sonralari Bulgaristan'dan gelen top seslerini duymaya baslamistik.
Savas burnumuzun dibine gelmisti. Köyler, kasaba ve sehirler asker doluydu. Köylerde yaslilardan baska insan kalmamisti. 20-40 yas arasindaki bütün erkekler askerdi. Yollarda yogun bir asker trafigi vardi. O zamanlar motorlu araç pek azdi. Agir ve hafif bütün toplari atlar çekiyordu. Bazi top arabalarina iki, üç çift katana denilen atlar çekiyordu. Katana atlar iri yari hayvanlardi. Onlari görmek bize heyecan veriyordu. Askerler yaya yürüyüp gidiyorlardi. Esek-At bozumu olan Katirlar (Mekoçreler) bir askerin yedeginde cephane sandiklari tasiyorlardi. Dereboylarinda ise Askere Bulgur kazanlari kayniyordu. Köy ahirlari, samanliklari süvarilerindi. Bazi ahirlar askerlerin yatakhaneleri olmustu. Köylerin oturulabilir evlerinde subaylar oturuyordu. Mesela bizim Poyrali Köyünde Tümen vardi. Cumhurbaskani Ismet Inönü'yü Maresal Fevzi Çakmak'i 1940'li yillarda Köye geldiklerinde görmüstüm.
Trakya'da bir savas hazirligi ile Korunma çalismalari da vardi. 20 Kasim 1940 yilinda Trakya'da sikiyönetim (Askeri Yönetim) ilan edilmis, buna bagli olarak bir takim önlemler alinmisti. Savas için bazi seyler depo ediliyordu. Süvari birliklerine saman ve arpa depo ediliyordu. Askerin gaz tenekeleri özel korunuyordu. Bu arada gece evlerde karartma yapiliyordu. Camlar kagitlaniyor, kalin ve siyah perdelerle örtülüyordu.
Trakya sikiyönetim komutani Korgeneral Ali Riza Artunkal idi. Büyüklerimiz bu komutani çok sert bir yapiya sahip oldugunu söylerlerdi. O sira Trakya'da Kirklareli, Edirne, Tekirdag ve Çanakkale Illeri Sikiyönetim kapsamindaydi. Tabii muhtemel bir savas için alinan önlemler beraberinde karaborsayi getirmisti. Varlikli aileler tipki Balkan Savasi'nda oldugu gibi Istanbul'a göç etmislerdi. Tavuk 25 kurustu. Evlerin, isyerlerinin pencereleri perdelenmisti. Gece evlerde insanlar mum, kandil, idare lambasi ile aydinlatiliyordu. Evlerdeki aydinlik Atesböcegi'nin saçtigi aydinlik kadardi.
Savas korkusu Trakya'da kol geziyordu. Almanlarin Bulgaristan ve Yunanistan üzerinden Trakya'ya saldiracagi söyleniyordu. Halkin bilgilenmesi için Köy kahvelerine radyolar alinmisti. Köylü ilk defa radyo görüyordu. Radyodan gelen sesleri radyonun arkasinda birilerinden geldigini, konusanlarin radyo kutusunun içinde olduklarini saniyordu.
Cumhurbaskani Ismet Inönü'nün dahiyane politikasi sayesinde Türkiye savasin uzaginda kalmistir. Ancak halk çok sikinti çekmistir. Açlik, yokluk, yoksulluk meydana gelmistir. Ögretmenler askere alindigi için bazi köy, kasaba ve sehir okullari kapanmistir. Trakya halkinin 2-3 yil kadar yasadigi bu 1940'li yillar daha sonra film ve roman konusu olmustur. Olay tarihe "KARARTMA GECELERI" olarak geçmistir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol