VISKININ KARDESI HARDALIYE

Çarsamba günü Kirklareli Bagcilar Dernegi'nin düzenledigi toplantida bes dakikalik konusmaciydim. Bag, sarap ve Hardaliye kültürlerinin sadece adlarini andim.
Tarihte 19 dolayinda ismi olan Kirklareli'nin bunlardan ikisinin bagciligi ve sarapçiligi ile ilgili oldugunu belirttim. Hardaliye imalatinin nasil yapilacagina iliskin elimizde bir sayfaya yakin bir bilgi bulundugunu kaydettim.
Kirklareli tarihine iki kültür damgasini vurmustur. Birisi tarih öncesinden beri bu topraklarda vardir. O da sarap ve Bagcilik Kültürü'dür. Zaten Trakya topraklari da mitolojide sarap Tanrisi'na adanmis topraklardir. Kirklareli'nin bir adi da oradan gelmektedir. "TOPRAÄzI SARAP YETISTIREN YER" anlamina gelmektedir.
sarap bir Türk Kültürü degildir. Ancak Kirklareli bundan yüzyil öncesi zamanlarda yilda 2 milyon litrenin üstünde sarap üreten, 1500 dolayinda saraphanesi olan bir yerdi. Türk Müslümanlari dini inançlari dolayisiyle sarap içmedikleri için üzümün yapragini yerken, suyundan da HARDALIYE yapmayi bulmuslardir. Bu nedenle hardaliye bir Kirklareli bulusudur. sarap içen yerli Rum, Bulgar ve Yahudi'ye karsi o, onlara Hardaliye ile eslik etmistir. Kirklareli'nin sarabi Fransiz ve Venedik sosyetesinin,
daha dogrusu Avrupa sosyetesinin içkisi iken, Hardaliye de istanbul sosyetesinin, fikir ve kültür adamlarinin, Padisah saraylarinin ramazanda dahi içtikleri içki (mesrubat) idi. Yazarlarin seyhi kabul edilen rahmetli Burhan Felek anilarinda Kirkkilise Hardaliyesi ile evlerde oruç bozduklarini anlatir. "NEFIS BIR SEY" oldugunu söyler.
O "NEFIS" oldugu söylenen hardaliye imalatinin son temsilcilerini biz arastirmalarimiz sirasinda bulduk. Onlarin yaptiklari hardaliyeyi içtik ve istanbul'da birçok ünlü dostlara Kirklareli Hardaliyesi'ni hediye olarak götürdük. Cumhuriyetin sahiplerinden ünlü gazeteci yazar rahmetli Nadir Nadi, ressam Elif Naci, Ressam Agop Arad bize, "Bu nasil bir içki. Nefis bir sey. Güzelligine inanilacak gibi degil. Galiba Hardaliye VISKI'nin kardesi" diye söylemislerdir. Hatta bir yaz günü Elif Naci cumhuriyetten Barboros Gençak ile bize konuk geldiklerinde Elif Naci Hardaliye olup olmadigini sormustur.
Hardaliye Viski'nin Kardesi olunca onun (Hardaliye'nin) imalatinda bazi sartlar akla geliyor. Mese Fiçisi ve karanlik bodrumlar. Kirklareli'nde hardaliya arayanlar onu hep tarih boyunca Mese Fiçisinin içinde ve evlerin mahzenlerinde bulmuslardir. Hardaliye üzümü (Papazkarasi) bu ortamlari çok sevmis, güzelligini bunlarla bulmustur. Ayrica, hardaliye malzemeleri usulüne göre fiçilara konmazdan önce fiçilarin Çok Özel bir sey ile yikanmasi lazimdir. Üzüm sirasinin fiçinin içinde hardaliye olmasinda bunun büyük rolü oldugu söylenmektedir.
Konumuz Hardaliye Nasil Yapilir degil elbet. iskoç Viskisi nasil HAYAT anlamina geliyorsa, Kirklareli Hardaliyesi de SAgLIK anlamina gelmektedir. Bu anlamda Hardaliye niye Kirklareli'ni asarak bir TÜRKiYE MEsRUBATI (Kokokolasi) olmasin? Atatürk'ün söyledigi budur. Hardaliyeyi Milli Mesrubat Haline Getiriniz demistir. Mustafa Kemal 20 Aralik 1930 tarihinde Belediye salonunda meclis üyelerine konusurken bunu söylemistir. Bu direktifi vermistir. Hardaliye üretimini endüstri haline getirin demek istemistir. Biz bunun için topraklari sarap yetistiren Kirklareli'nde bagcilik, sarapçilik, hardaliye üretimi çok ciddi bir istir. Devlet katinda bir davadir. Bir gün Hardaliye Avrupa'nin, ileri ülkelerin Dogal içecegi haline gelecektir. Bu mesrubatin markasi Kirklareli'dir, buna sahip çikilmasi, tesçil ettirilmesi gerekir diyoruz. Birgün birileri çikar, hardaliyeyi kendi sirketinin üretimi haline getirebilir. Valilik, Belediye bu olayin hukuki yönünü arastirmalidir. Bagcilar Dernegi yöneticileri bu isin takipçisi olmalidirlar. Artik dünyada satan sey MARKA'dir. Mesela Poyrali Pekmezi de bu yoldadir. Maya tutmustur. Halkin önüne düsülmelidir. Baslangiçta Hardaliye'nin, Poyrali Pekmezi'nin içinde devlet yoktur, ama seri üretime geçildiginde devlet bu isin içine girmelidir. Bu nedenle Hardaliye çok konusulup, çok düsünülecek ve tartisilacak bir konudur. Olay bütün boyutlari ile ele alinip planlanmali, bagcilari bir hedef ve amaç dogrultusunda bilgilendirip bilinçlendirilmelidir. Uzun bir mesai degil mi?
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol