UZAYA EL ATMIŞ BİLİM İNSANI PROF.DR. LEVENT ŞAYLAN İLE SOHBET

Prof. Dr. Levent Şaylan uzay olaylarına el atmış bir bilim insanıdır. İstanbul Teknik Üniversitesinde hocadır. Kendilerini Açıköğretim Fakültesi Kırklareli Temsilcisi Öğretim Görevlisi Münür Saygın'ın yanında tanıdım. Kendisini daha önce Kırklareli'nde verdiği bir konferansta dinlemiştim. Uzayda meteorolojik, atmosferik yani iklime bağlı olaylardan, bu olayların yeryüzündeki etkilerinden ve sonuçlarından söz ediyordu. Bilimsel olgunluğu ve kültürü ilgimi çekmişti. Bu nedenle kendilerine son yazdığım "KIRKLAREL'Nİ GEÇMİŞTEN GELECEĞE TAŞIYANLAR" kendisine kitabımda yer verdim. Bir geldiğinde kitabımı okuduğunu söyledi, "görüşelim" dedi.
Prof. Dr. Levent Şaylan kitaptan bazı sorular, bilgiler çıkardığını, onları konuşmak öğrenmek istediğini, çünkü ilginç bulduğunu söyledi. İstasyonda bir kahvenin bahçesinde iki saate yakın görüştük. Tabii bir çok konuya değindik ama genç bilim insanını öncelikle ilgilendiren Köy Enstitüleri gerçeği olmuştur ve bu okullarda uygulanan eğitim-öğretim yöntemlerinden ve sonuçlarından etkilenmişti. Bir Köy Enstitülü bilgiyi nasıl elde ediyordu, bilgiyi nasıl kullanıyordu? Niye kapatılmışlardı? Bir Teknik Üniversite Hocasının Enstitülerde Bilginin Kaynağını, Bilginin elde edilmesini ve kullanılma biçimini öğrenmek istemesi ilgimi çekti. Çünkü Köy Enstitülerini güncelleştiren bir noktaya parmak basmıştı. Tabii köy enstitüleri ilgili sorularını, ilgi nedenlerini ben köy Enstitülü olduğum için yöneltiyordu.
Köy Enstitüleri Türk Zekası'nın bulduğu eğitim kurumlarıdır. Geri kalmış, az gelişmiş ülkeleri hayata, üretime bağlayacak, BİLGİYİ İŞE DÖNÜŞTÜREN OKULLARDI. Bir önemli özellikleri daha vardı ki geriliğin ve geleneğin içinden alıp eğittiği, beceriler kazandırdığı köy çocuğunu eğitici, öğretici ve bir sanat sahibi olarak köyüne göndermesidir. Köy Enstitülü öğretmen ile bilgi köy şartları içerisinde yaratıcı ve üretici bir vasıf, bir fonksiyon kazanıyordu. Yani BİLGİ ÜRETİME DÖNÜŞÜYOR, Köy Canlanıyor ve sonra da kalkınma sürecine geçiyordu. Türkiye'nin sahipleri Toprak Ağaları, Beyleri, Aşiret Reisleri, köye denizi getireceklerini söyleyin, dini siyaset ve ticaret için kullananlar Köydeki bu AYDIN TİPİ'nden, onun yapacağı MÜSPET MÜDAHALE'den korkmuşlar, kendilerine destek veren kara kalabalığın uyanmasından ürkmüşlerdir. Köyün ve ülkenin Toprak Ağası, Aşiretin Reisi, siyasetin demogogu 1950 de kabul edilen bir yasa ile Köy Enstitülerini, aydınlanmanın ocaklarını yani Halkevlerini, Halkodalarını kapattılar, Türkiye'nin ilerleme, kalkınma ve aydınlanma sürecini yavaşlattılar. Köy Enstitüleri Türk köyünü ve köylüsünü bütün şartları ve sorunları ile eğitim ve aydınlanma kapsamına almışlardı.
Bir bilim insanı ile ülkenin bir takım sorunlarını tartışmak, konuşmak kolay olmuyor. Fakat bilgi alışverişi de başka türlü olmuyor. Kendi alanında bilgisi, ülke sorunlarına ilgisi dolayısıyla Prof. Dr. Levent Şaylan'ı kitabıma almakta çok isabetli bir değerlendirme yaptığımı gördüm ve kendimce sevindim. İnsan verimli, isabetli bir iş yaptığının anlaşılmasından elbet sevinir, kıvanç duyar değil mi?

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol