Sağlıklı beslenme ile hastalıklardan uzak durun

Kırklareli Halk Sağlığı Müdürü Dr. Çiğdem Cerit, soğuk havalarda kış hastalıklarına karşı korunma yöntemleri hakkında bilgi verdi. Kış mevsiminde vücudun harcadığı enerji miktarının ısı dengesini sağlayabilmek amacıyla arttığını, bu nedenle özellikle sabah kahvaltılarına daha bir özen gösterilmesi gerektiğini ifade eden Dr. Cerit, sağlıklı beslenme ile kış hastalıklarından korunmanın mümkün olduğuna işaret etti

Kırklareli Halk Sağlığı Müdürü Dr. Çiğdem Cerit, kış mevsiminde hastalıklardan korunmak için sağlıklı beslenmeye dikkat çekti. Dr. Cerit, yaptığı yazılı açıklamada, kış mevsiminde vücut direncinin düştüğünü, bu nedenle bulaşıcı hastalıkların özellikle solunum yolu hastalıklarının daha sık görüldüğünü belirtti.
Kış mevsimiyle hava sıcaklığının azaldığını, soğuk rüzgarın estiğini, yağmur, kar yağışı, don ve sis gibi olayların görüldüğünü ve insanların kapalı ortamlarda daha fazla vakit geçirmesinin sağlıklarını önemli ölçüde etkilediğini kaydeden Dr. Cerit, "Mevsim değişimiyle ortaya çıkan yeni doğal şartlara uyum sağlayana kadar olan geçen dönem, hastalıklara yakalanmada en tehlikeli zaman dilimidir. Kış aylarında donmadan ölümler, grip, nezle, bademcik iltihabı, zatürre, mevsim değişikliğine bağlı depresyonlar, hava kirliliğine bağlı etkilenme ve zehirlenmeler gibi sorunlar yaşanabilmektedir" dedi.
Kış mevsiminde, vücut ısısının dengesini koruyabilmek için daha fazla enerji harcamak zorunda kalındığını, bu ihtiyacın karşılanmaması durumunda vücut direncinin düştüğünü ve hastalıklara yakalanma riskinin arttığını belirten Dr. Cerit, böbrek, şeker ve kalp hastalıkları, tansiyon yüksekliği olanlar ile by-pass ameliyatı geçirmiş kişilerin aşırı soğuklardan daha fazla etkilendiğini anımsattı. Kışın ısınma amaçlı yakıt kullanımıyla artan hava kirliliğinin de soğukla birleşmesinin hastalanma tehlikesini daha da artırdığını vurgulayan Dr. Cerit, "Kalp damar hastalığı ve yüksek tansiyonu olanlarda kışın aşırı soğuğa maruz kaldıklarında, kalp damarlarında ani daralmalar oluşarak kalp krizi ortaya çıkabilmektedir. Ek olarak soğuk, rüzgar, hava kirliliği, düşük nem ve kapalı ortamlarda yaşama zorunluluğu sivilce, sedef, egzama gibi cilt hastalıklarının ortaya çıkma sıklığını da artırmaktadır. Kışın uzun süre açık havada ve soğuk ortamda bulunmak ise donmayla sonuçlanabilmektedir. Bunu önlemek için, tek kat çok kalın giysi yerine, iki üç kat giysi giyilmelidir. Palto ya da kaban, eldiven, bot ve şapka giymek oldukça önemlidir. Vücut ısısının büyük bir bölümü baştan kaybedildiğinden, baş, şapka, başlık, eşarp, kaşkol ile korunmalıdır. Islak giysiler vücudu da soğutarak uzun süre üşümeye neden olur. Islanan giysi mutlaka kuruları ile değiştirilmelidir. Kışın enerji ihtiyacı artacağından dengeli beslenilmelidir" diye konuştu.
Kış mevsimini hasta olmadan geçirmek için
Kış mevsimi geldiğinde herkesin ortak kaygısının soğuk algınlığına veya kışın sıkça görülen nezle veya grip gibi hastalıklara yakalanmak olduğuna işaret eden Dr. Cerit, "Fakat kış aylarını sağlıklı bir şekilde geçirmekte mümkün. Soğuk algınlığına yakalanmadan kış mevsimini atlatmak isteyenlerin sağlıklı beslenmesi ise şart.
Kış mevsiminde hayatınızda ve beslenme tarzınızda yapacağınız birkaç ufak değişiklik ile hem bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir, hem de kendinizi dinamik ve enerjik hissedebilirsiniz" şeklinde konuştu.
Kırklareli Halk Sağlığı Müdürü Dr. Çiğdem Cerit, yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı;
Kahvaltısız çıkmayın
"Günümüzün zinde ve güzel geçmesini sağlayacak öğün olan kahvaltı hiçbir mevsim ihmal edilmemeli fakat kış aylarında kahvaltıya ayrı bir özen gösterilmelidir. Çünkü kahvaltı gece boyunca düşen kan şekerinizi dengeler ve metabolizmanızı uykusundan uyandırır. Ayrıca kahvaltı menüsünü sindirirken oluşturacağınız enerji ile sabah titremelerinizi de bir ölçüde azaltabilirsiniz. Kahvaltıda peynir çeşitlerinden, yumurtadan, söğüş mevsim sebzelerinden ve tam tahıl ekmeklerinden vazgeçmeyin.
Karbonhidrata yenilmeyin
Kış aylarında karbonhidratlı yiyeceklere olan isteğimiz oldukça artar. Tatlı krizlerinin sıklığı artarken, bir dilim ekmek fazla yesem ne olacak ki düşüncesi galip gelmeye başlar. Fakat karbonhidratların fazla tüketimi diğer enerji veren öğeler olan yağlar ve proteinlerin alımını azaltır. Proteinlerin yetersiz alınması ise bağışıklık sisteminizin mikroplara daha kolay yenilmesine neden olur. Bu nedenle karbonhidrat, yağ ve proteinden dengeli öğünler tüketin.
Su tüketimine
ara vermeyin
Birçok kişi kış mevsiminde su tüketimini ister istemez azaltır. Fakat bağışıklık sisteminin gücünü azaltabilecek bazı zararlı maddelerin vücuttan uzaklaştırılabilmesi için düzenli olarak su içmeye devam etmek gerekir. Her gün en az 8 su bardağı su içtiğinizden emin olun.
Vitaminlere özen gösterin
Soğuk algınlığı, grip ve nezleye yakalanmadan kış aylarını noktalamak için bazı vitaminlerin desteğine ihtiyacınız var. Bağışıklık sisteminizi güçlendiren vitaminler ve etkilerine bir göz atın.
o A vitamini mikropların ilk takıldığı bariyerdir. Çünkü bu vitamin deri bütünlüğünü sağlayarak, mikropların vücudumuzun iç bölgelerine kadar ulaşmasını engeller. A vitamininden zengin bir sofra kurmak için sarı-turuncu renkli sebze-meyvelere, süte, balığa ve yumurtaya sofrada yer ayırın.
o B6 vitamini bağışıklık sistemi üzerinde en çok etkisi olan vitaminlerden biridir. Birçok besin kaynağında yer alsa da, en iyi besinsel kaynağı tohum taneleridir. Tam tahıl ürünlerini tercih ederek B6 vitamini ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz.
o Folik asit bağışıklık sistemi üzerinde de önemli etkileri olan bir vitamindir. Haftada 23 kez kuru baklagil tüketin ve koyu yeşil yapraklı sebzeleri kış boyunca mutfağınızdan eksik etmeyin.
o C vitaminin soğuk algınlığından koruduğu genelde bilinen bir gerçektir. Yanlış bilinen ise C vitaminin hastalığa yakalandıktan sonra iyileştiriyor olmasıdır. Oysa C vitamini iyileştirmez, hastalıklara karşı koruma sağlar. Vücutta depolanamadığından ötürü her gün düzenli olarak ihtiyacın karşılanması gerekir. Sebze ve meyveler C vitamini kaynaklarıdır. Asma yaprağı, yeşilbiber ve kuşburnu ise sebze ve meyveler arasında C vitamini açısından öne çıkan besinlerdir. Lütfen vitamin takviyesine başlamadan önce doktorunuza başvurun."
Kış hastalıklarından korunma yolları
Dr. Cerit, kış hastalıklarından korunmak için uygulanabilecek basit yöntemler olduğuna da işaret ederek, kişisel korunma önlemleri arasında hasta kişiler ile yakın temastan kaçınması, grip benzeri bir hastalık geçirildiğinde evde istirahat edilmesi, hastayken, hastalığı bulaştırmamak için mümkün olduğunca diğer insanlarla temasın sınırlandırılması gerektiğini belirtti. Cerit ayrıca aksırma ve öksürme esnasında burun ve ağzın kağıt mendille kapatılması ve kullanılan kağıt mendilin çöp kutusuna atılması, sabun ve su ile ellerin sık sık yıkanmasını, bulaşma yollarından olan ağız, burun ve gözlere kirli ellerle temas etmekten kaçınılmasını, yüzeylerin sık sık temizlenmesini önerdi.
Grip aşısı…
Grip nedeniyle ciddi hastalık riski taşıyan belirli gruplar bulunduğunu ve bu gruplar için korunmanın büyük önem taşıdığını dile getiren Cerit, şöyle devam etti;
"Bu sebeple,65 yaş ve üzerindeki kişiler ile yaşlı bakımevi ve huzurevinde kalan kişilerin bu durumlarını belgelendirmeleri halinde sağlık raporu aranmaksızın; astım dahil kronik akciğer ve kalp-damar sistemi hastalığı olan erişkin ve çocuklar, şeker hastalığı dahil herhangi bir kronik metabolik hastalığı, kronik böbrek yetmezliği, kan hastalığı veya bağışıklık sistemi baskılanmış olan erişkin ve çocuklar ile 6 ay-18 yaş arasında olup uzun süreli aspirin tedavisi alan çocuk ve gençlerin hastalıklarını belirten sağlık raporuna dayanılarak, hekim tarafından reçete edildiğinde, yılda bir defaya mahsus olmak üzere grip aşısı bedelleri, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından Sağlık Uygulama Tebliği kapsamında karşılanmaktadır. Bu kişiler hekime başvurarak reçete ile eczanelerden aşılarını alabilirler.
Diğer önemli bir risk grubu da sağlık çalışanlarıdır. Sağlık çalışanları, hem kendileri birçok hastayla karşılaştıkları için risk altındadırlar, hem de kendileri hasta olduklarında başka insanlara hastalık bulaştırma riski taşırlar. Sağlık çalışanları için her yıl grip aşısı temin edilmekte ve ücretsiz uygulanması yapılmaktadır. Bazı kişiler için ise grip aşısı uygulanması tıbbi açıdan sakıncalı olacağı için yasaktır. Bunlar yumurta alerjisi olanlar (yumurta yediğinde ciddi allerjik reaksiyon geçirenler), geçmişte grip aşısı uygulanmasıyla ciddi alerjik reaksiyon gelişmiş olanlar ve 6 aydan küçük bebeklerdir. Orta dereceli ya da ciddi ateşli bir hastalık geçirmekte olan kişilerin geçirdiği hastalığın belirtileri azaldıktan sonra aşılanmaları daha uygun olacaktır."

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol