Kutlu doğum 1443 yaşında

Kutlu doğum haftası kapsamında, yüksek katılımlı bir etkinliğin altına imza atan Kırklareli İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesindeki ilköğretim ve Ortaokullar, 122 dakikalık performansları ile göz doldurdular. "Çocuklar vahşice cinayetlere kurban ediliyor" cümlesi ile zamanın insanlarını, yazdığı bir mektup ile, düzenlenen yarışmada  Hz. Muhammed Mustafa (SAV)'e şikayet eden Dilan Su Yılmaz ise, ödülünü Kırklareli Valisi Mustafa Yaman'ın ellerinden aldı

Hz. Muhammed Mustafa (SAV)'in doğumunun kutlandığı hafta Kırklareli'nde önceki seneleri aratmayan etkinliklerle  başladı. Kırklareli İl Milli Eğitim Müdürlüğü Bünyesindeki ilköğretim ve Ortaöğretim okullarının ortaklaşa düzenledikleri gecede gözyaşları eksik olmazken, ilimiz genelinde 1'nci seçilen MEKTUP ödüllendirildi.
Kırklareli Valisi Mustafa Yaman, Kırklareli İl Emniyet Müdürü Mehmet Emin Akay, Kırklareli İl Milli Eğitim Müdürü İbrahim Korkmaz, Kırklareli İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ziya Eser, Kırklareli İl Müftüsü İsmail Bayrak İlk ve Ortaokul öğrencilerinin performanslarını duygusal anlar yaşayarak izlediler.
Fahri Kasapoğlu İlköğretim Okulu Müdürü Hasan Genç açılış konuşmasında, Zamanın en önemli ismi olan peygamber efendimizin doğumu için bir araya gelen öğrencileri, öğretmenleri ve aralarında Vali Yaman'ın bulunduğu protokolü selamlayarak herkesin bu müstesna günde kardeşliği ve birlikteliği pekiştirmesi gerektiğini belirtti.
Öğrencilerin hazırladıkları tiyatro gösterisi, ilahiler, naatlar, şiirler ve sine vizyon gösterisinin ardından ödül törenine geçildi. Kırklareli genelinde tüm ilk ve Orta okul öğrencilerin mektup yazarak katılabilecekleri yarışmada birinci Üsküp Ortaokul öğrencilerinden Dilan Su Yılmaz oldu.
Kırklareli Valisi Mustafa Yaman'ın elinden ödülünü alan Yılmaz, kendisine 1'nciliği getiren mektubu okudu. "Semaya ismi yazılan, uğruna alemle yaratılan nur yüzlü peygamberim." Cümlesi ile başlayan Mektupta şu ifadelere yer verildi.
"Yetimlerim Babası, Fakirlerin Dostu"
"Size bu kaçıncı yazmak isteyişim, içimi kaçıncı kez satırlara dökemeyişim. Önce gözlerim doluyor sonra içimin sızından yazamıyorum. Ben sizi hiç görmedim peygamberim ama görmeden sevdim. Gülleri sevdim siz kokuyor diye, yetimlerim babası, fakirlerin dostu olduğunuz için sevdim. Ümmeti aç diye açlıktan kıvranan midesine taşlar başlayan canım peygamberim.  Daha çocukken başınıza gölge yapan sizi kollayan bulutu sevdim. Anneniz, babanız yoktu oysaki…"
"Ashabına vaaz verirken dayandığınız hurma kütüğü, mescide minber yapıldığında onu terk ettiğinizin acısıyla ağlıyordu. Hurma kütüğü! Siz mübarek elinizle sevmiştiniz. İster misin? Allaha yalvarayım seni bütün insanların meyve yetiştirdiği yemyeşil bir ağaç yapsın. Yada seni bir cennet fidanı yapsın demiştiniz de; istemem ya Resul Allah, tek isteğim beni göm, öyle yok etki senin biricik nurun içinde dirilip ebedi olayım demişti. Sizde gömmüştünüz. Takı kıyamet gününde insan gibi dirilsin diye."
"Çocuklar vahşice cinayetlere kurban ediliyor"
"Çok üzdüler sizi peygamberim. Çok yordular, incittiler. Mekke'ye veda ederken şehir ağlıyordu. Mağaralarda güvercinler kanat çırpınıyordu. Örümcekler ağlarını örüyordu. Siz hep hümmetinizi düşündünüz peygamberim. Sizinle yeşerdi filizler. Oysa şimdi dünya acılar içinde sizin bıraktığınız gibi değil. İnsanlar katlediliyor. Çocuklar diri diri gömülmüyorlar ama; bebekler çöpe atılıyorlar. Küçücük çocuklar vahşice cinayetlerle kurban ediliyor. İnsanları ağlatanlar var peygamberim."
"Ümmetiniz mevki peşinde koşarken sormuyor artık, fakir ne halde diye? Günah diye bir şey kalmadı. Ebu leheb'ler var bugünde, Ebu cehiller bir hurma kütüğü olamadılar. Korkuyorum peygamberim, bu karanlıklarda yitip gitmekten korkuyorum. Nefismiş içimizdeki içimizde ki bende ona yenilmekten korkuyorum. Size layık olabilecek miyim? Bazen diyorum ki; bügünde Mekke'de uyansam… Bir günde gözlerimi Medine'de açsam yalvarsam Rabbime. Sonra geçtiğiniz yollarda yürüsem. Küçücük çocuk kalbimle bunları diyorum peygamberim."
"Belki bir gün, yada o sonsuz kavuşma gününde bir FATIMA, Bir Sümeyye, bir AİŞE olamam belki ama size  hasret bir mümin olarak size koşarım o pamuk ellerinizi öperim. Yalnızca Ümmeti için rabbinden şefaat dileyen yüce peygamberime sonsuz salat ve selam olsun. Kavuşuncaya kadar kitabım Kuran, sünnetim Hz. Muhammed Mustafa olsun.
Ödül alan Dilan Su Yılmaz'ın Annesi Nesrin Yılmaz, Öğretmenleri Selami Gündüz, Merve Şen ise, duygularını, "Böyle kutlu bir haftada alınabilecek en kıymetli ödül. Dolayısı ile çook mutluyuz." Diyerek ifade ettiler.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol