KALKINMIŞ İL GERİ KALMIŞ İLÇELER

1990'lı yıllarda "EFSANEDEN GERÇEĞE KIRKLARELİ" kitabımı yazarken yetkililere Kırklareli'nin sosyal, kültürel ve ekonomik yönden nerede olduğunu sorduğumda, SÜPER KALKINMIŞ İL demişlerdi. Şimdi nerededir bilmiyorum. Son zamanlarda yapılan bir araştırmaya göre Kırklareli yine kalkınmış görünüyor ama bu, Merkez bu kalkınmışlık ili batana ile ifade etmektedir. Mesela Lüleburgaz Kırklareli'nden çok ilerde bir kalkınmışlık gösteriyor. Öbür yandan Demirköy, Pehlivanköy ve Kofçaz geri kalmış ilçeler olarak gözükmektedir. Kısaca Kırklareli dengesiz bir kalkınma tablosu göstermektedir. O kadar ki bu üç ilçe kasaba düzeyinde idari birimler olarak görünmektedir. Aslında kent merkezi Kırklareli çağdaş anlamda şehir değildir. Okuduğunu anlamayan zibidiler buna ne der bilmem ama gerçek böyle.
Kırklareli'ni siyasi tercihi, liberal ve laik yapısı itibariyle KÜLTÜR KENT olarak gösterenler, mesela Selahattin Demiraco gibi düşünenlerin görüşlerine katılmıyorum. Kırklareli, Cumhuriyet'in ilanından beri siyasi tercihi itibariyle farklı konumda olduğunu göstermiş bir yerdir. Cumhuriyet'in ilk yılında 1930 yılında Serbest Cumhuriyet Partisi'nin katıldığı ara seçimler Kırklareli yoksul olmasına rağmen laik ve demokrat olduğunu göstermiştir. Bu nedenle kafa karıştıracak sıfatlamalardan kaçınmak gerekir. Kırklareli üzerine daha derin değerlendirmeler yapmaya ihtiyaç vardır.
Kırklareli bütünü itibariyle kalkınmış görünüyorsa da kalkınmışlığı Lüleburgaz ve Karıştıran tarafındaki fabrikalar nedeniyledir. İlin bu sanayileşmiş bölgesine bakarsak Kırklareli kalkınmıştır. Belli bir kalkınmışlık düzeyine erişmiştir. Ancak ilin üç ilçesi geridir, yoksuldur ve fakirdir. Ormaniçi ve kıyısı köylerdeki insanlar açlık sınırının altında yaşamaktadırlar. Köylü ne zamandan beri Kırklareli'nin caddelerinde, esnaf dükkanlarında, lokantalarında görünmez olmuştur? Cumhuriyet'in ilk yıllarında köylü kent merkezine inmeye cesaret edemezdi. Çünkü fakirdi. Kent merkezinde oteller, kent kıyısında hanlar vardı. Yemekleri fasulyeden ibaret küçük lokantaya benzer yemek dükkanları vardı.
Şuraya gelmek istiyorum: Cumhuriyet, Kırklareli'ne çok şey vermiştir. Eğitim yönünden ilerlemiştir. Genç beyinler çoğalmıştır. Katip bir sınıf yetişmiştir. Ancak Kırklareli'de birkaç girişimcinin dışında müteşebbis insanlar, kadrolar yetişmemiştir. Aile şirketleri ile gelenek ticaret sürdürülmüştür. Bir anlamda Kırklareli bugüne kadar miras yiyerek gelmiştir. Arsalar üzerine inşa edilen katlar gelir getirmiştir. Ancak bu kalkınmışlık değildir, fiziki değişimdir.
Bu bağlamda şunu da söylemek gerekiyor ki Kırklareli toplumsal yapısı ile değişmektedir. Bu değişim sonunda Kırklareli nasıl bir ruh ve kimliğe sahip olacaktır, onu şimdiden söylemek erkendir. Nüfusu hızla göç yolu ile artan bir kentte yaşıyoruz. Bu konuda AKİL İNSANLAR ne diyor? Birileri çıkıp onları konuşturmalı, kent insanları ne düşündüklerini öğrenmelidir.

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. sizin gibi bir yazara zibidi kelimesi yakışmadı bence üstad