HÜR MİLLETLERİN MÜCADELE HEDEFİ VE İNSANIN DEĞERİ -II-

Önümüzdeki çağlarda nasıl olacak bilmiyorum. Dünyada korkunç değişiklikler oluyor, muhtelif kuvvetler ne şekil alacağını bilmediğimiz bir gelecek hazırlıyor. Bu kuvvetlerin kimisi bize kötü görünüyor. Belki kendiliklerinden kötü değillerdir ama, iyi olarak bildiğimiz şeyleri ortadan kaldırma temayülleri gösterdikleri için bize öyle geliyorlar.
Doğru, koca bir taşı iki adam bir adamdan daha çabuk kaldırır. Otomobilleri bir alay adam bir adamdan daha çabuk ve daha iyi yapar. Büyük bir fabrikadan çıkan ekmekler de birbirine daha çok benzer ve hem daha ucuza mal olur. Madem ki yiyeceğimiz, evimiz, barkımız hep toplu üretim mekanizması ile meydana geliyor, toplu çalışma usulünün de kafamıza yerleşip bütün diğer düşünceleri silip atması beklenir. Bugün toplu veya elbirliği ile istihsal iktisadiyatımıza, siyasetimize, hatta dinimize girmiş bulunuyor.
İşte, yaşadığım devrin tehlikesi bu. Dünyada büyük bir gerginlik var, kopma noktasına gelecek kadar büyük bir gerginlik. İnsanlar bedbaht ve şaşkın.
Böyle bir devirde kendime şu sualleri sormak bana pek tabii geliyor: Ben neye inanıyorum? Ne uğrunda ve neye karşı çarpışmalıyım?
Biz insanlar tek yaratıcı mahluklarız ve yaratma için bir tek aletimiz vardır: İnsanın kendi düşünmesi, kendi ruhu. Hiç bir şeyi iki kişi yaratmamıştır. Ne musikide, ne resimde, ne şiirde, ne riyaziyede, ne felsefede ortaklama iyi bir iş yapılmış değildir. Bir kere yaratma mucizesi oldu mu, ondan sonra insanlar bir araya gelip onu kurarlar, geliştirirler. Ama kalabalık hiçbir zaman bir şey icat etmemiştir. Değer dediğimiz şey bir adamın tek başına düşüne kafasındadır. Bugün, topluluk fikri etrafında saf saf dizilen kuvvetler insan kafası denilen değere karşı bir imha harbine girişmiş bulunuyor. Hor görerek, aç bırakarak, baskı altına alarak, zorla bir yola sürükleyerek, balyozla biçime sokarak, o hür ve çevik insan kafasına işkence ediliyor, elleri, kolları bağlanıyor, sindiriliyor, uyuşturuluyor. İnsanlık kötü bir kendi kendini öldürme yolunu tutmuş gibi.
Ve ben şuna inanıyorum: Ferdin özgür ve araştırıcı kafası dünyanın en değerli şeyidir ve ben insan kafasının, başkasının zoru olmadan, istediği yöne gidebilme özgürlüğü uğrunda çarpışırım. Kendisine karşı çarpışacağım şey de şudur: Ferdi bağlayan veya yok etmek isteyen her türlü fikir.
İşte ben buyum ve gayem bu. Bir kalıp üzerine kurulmuş bir nizamı hür insan kafasını imhaya niçin lüzum gördüğünü anlıyorum. Zira böyle bir nizamı imha edecek tek şey varsa o da insan kafasının araştırıcı ve yaratıcı bölücü kudretidir.
Bunu elbette anlıyorum ve bunun içindir ki ona düşmanım. Yaratma kabiliyeti olmayan diğer mahluklardan bizi ayıran bu tek şeyi muhafaza uğrunda çarpışacağım. Zihnimizi nura boğan ışık sönerse mahvoluruz."
Görülüyor ki insanlığın önündeki sorunlar büyüktür. Sorunların büyüğü küçüğü insanın beynindeki ışığın yanması halinde çözülecektir. Amerikalı yazar bu açıdan insanın değerini değinmekte, beynindeki ışığı işaret etmektedir. Akıl insanın en büyük sermayesidir. Onu kullanmayı bilmek gerekir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol