Ergene Platformu'ndan doktora destek

Ergene Platformu'ndan, yaptığı açıklamalar sonrası Edirne Valiliği tarafından; "Gelişi güzel basın açıklaması yaptığı" gerekçesi ile görevinden alınan Uzman Dr. Dilek Tucer'e destek geldi. Platform'dan yapılan açıklamada, görevden almanın hukuka ve kamu yararına aykırı olduğu savunuldu. 

Ergene Nehri'nin suladığı alanlarda yetişen pirinçlerin kansere neden olabileceğini söylemesinin ardından Edirne Valiliği tarafından "Basına gelişi güzel bilgi verdiği" gerekçesi ile görevinden alınan Uzman Dr. Dilek Tucer'e Ergene Platformu'ndan destek geldi. Platform Yürütme Kurulu Üyesi ve Kırklareli İl Genel Meclis Üyesi Gürcan Kırım, Yürütme Kurulu Üyesi Hacer Doğrugüven (Edirne), Yürütme Kurulu Üyesi Nurhan Altıntaş (Tekirdağ), yaptıkları ortak açıklamada, Dr. Tucer'in görevine iade edilmesini talep ettiler.
"Doktorlar, bilim insanları değil Ergene'yi kirletenler ve göz yumanlar yargılansın!" başlığı altında yapılan açıklamada, "Ergene Nehri ve havzasının açıklanan kurtarma planı, kesilen para cezalarına karşın hala zehir akmaya devam ettiği gözle görülür bir gerçektir. Bakanlık ve Valilikler, Danıştay'ın ve Edirne İdare Mahkemesinin kararlarında belirttiği etkin idari tedbirleri almak, yargı kararlarındaki uyarılar çerçevesinde görev yapmalıdırlar. Yaşamımızı karartan sanayi tesislerini geçici veya süreli kapatma, çalışma izin ve ruhsat iptali gibi yaptırımları etkin ve sürekli bir denetim faaliyeti sürecinde uygulayıp kirletenler ve göz yumanlar hakkında adli işlemler yapılmadıkça Ergene Hayata Dönmez.
Başta Trakya Üniversitesi ve Namık Kemal Üniversitesi'nin çeşitli araştırma raporları, bir çok değerli bilim insanının çalışmaları sonucu Ergene nehrine bırakılan ağır metallerin ve kimyasal atıkların doğa ve canlı sağlığı açısından başta kanser olmak üzere bir çok yaşamsal soruna yol açabileceği kanıtlanmıştır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Uzunköprü Belediyesi ölçüm ve analizlerine göre Ergene Nehri hala 4.Sınıf Kıta İçi Kirli Su olarak akmaktadır.
Çalıştığı kurumun düzenlediği basın toplantısında bir hekim olarak mesleki ve insani sorumluluğu gereği kamuoyunu aydınlatan, bilimsel çalışmalara ve mesleki gözlemlerine atıfla kirletilen Ergene nehrinin bölgemize, suyumuza, toprağımıza saçtığı kanser riskine dikkat çeken sayın Uzman Dr.Dilek Tucer'in hukuka, kamu yararına aykırı olarak görevden alınması gerçekleri örtmeye yetmez.
Ergene Platformu olarak yıllardan beri Ergene Hayata Dönsün diyerek doğaya, Trakyamıza sahip çıkan sosyal sorumluluk ve vicdan sahibi insanlar adına Sağlık Bakanlığına sesleniyoruz; Edirne Valiliğinin görevden alma işlemi iptal edilerek sayın Uzman Dr. Dilek Tuncer görevine iade edilmelidir." İfadelerine yer verildi.
Dr. Tucer'in açıklaması sonrası Edirne Valisi Dursun Ali Şahin, tarafından görevinden alınmış Vali Şahin, doktorun görevden alınmasını "Doktoru görevden aldık, pirinçler kanser yaptığından diye değil. Pirinçler kanser yaptığını hangi bilimsel ortamda açıklanmış ki? Kanser yapmış. Gelişi güzel basına bilgi vermesinden dolayı görevden aldık. Başka bir şey değil. Açıklamalarından dolayı değil. Açıklamaları bilimsel değil. Kendiliğinden bu şekilde açıklama yapması, izin almadan bu işlere giriştiği için görevden aldık. Bu konuyla ilgili çalışma başlattık, bakanlıktan gelen müfettiş çalışmasını sürdürüyor. Kırklareli'nden gelen bir doktor onun yerine göreve başladı" sözleri ile açıklamıştı.

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. HELAL OLSUN DOKTOR ARKADAŞA TOPLUM SAĞLIĞI İÇİN GEREKLI AÇIKLAMALARI HİÇ KİMSEDEN KORKMADAN YAPTIĞI İÇİN O GÖREVİNİ YAPMAYAN VALİ ZAMANI GELDIĞINDE ALLAH HUZURUNDA NASİL SUALINI VERECEK HERŞEY MENFAAT DEYİIL ALLAH RIZASI İÇİN MİLLET VATAN İÇİN ÇALİŞMAK LAZİM İNŞALLAH İNSAFA GELİR

  2. Bir hanım doktor doğruyu söyledi. Görevinden alındı. Doğruyu gizleseydi. Gerçeğin üstünü örtseydi görevinde kalacaktı. Doktor Dilek Tuncer. Edirne’de görevliydi. Edirne ne güzel şehirdir. Osmanlı İmparatorluğu’na başkentlik de yaptı Mimar Sinan’ı ustalığın zirvesine taşıyan eserine ebelik de yaptı. Edirne şehri Balkan bozgunu acısını da yaşadı Osmanlı’nın yıkılışını da gördü. Kurtuluşun sevincine de omuz verdi. Sonunda bunu da gördü. Doktor Dilek! Dilsiz şeytan olmadı. Gerçeği söyledi. Edirne Valisi gerçeğin söylenmesini sevmiyor. Giresun’da vali iken de gazetecileri makamına çağırıp “Gerçekleri gerçek olsalar bile yazmayın. Ben size para vereyim gerçekleri gizleyin” emirleri vermişti. Aynı vali Edirne’ye gelince bu kez; “Edirne’de Ergene Nehri’nin suladığı alanlarda yetişen pirinçlerin kansere yol açabileceğini” söyleyen Gastroenteroloji uzmanı Doktor Dilek Tuncer’i görevinden aldırdı. * * * * Sır olmaktan çıkmıştı. Görünmez de değildi. Koklanmaz da değildi. Ergene Nehri Karadeniz’in gülü Yıldız Dağları’ndan doğup Çorlu Çerkezköy Lüleburgaz Babaeski Pehlivanköy Uzunköprü’den geçip Meriç’e kavuşuncaya kadar 350 fabrikanın bıraktığı kimyasal atıklar yüzünden simsiyah kapkara akıyordu. Suyu katran kokuyordu. Tarlaları öldürüyordu. Çiftçiler isyan halindeydi. Tarım üretimi geriliyordu. Bölgenin halkı; Ergene Platformu’nu kurmuş sesini dünyanın en uzaklarına duyuracak gösteriler yapıyordu. Uzunköprü Belediye Başkanı Enis İşbilen nehir suyundaki kirliliğin çevrede kanser vakalarını büyük oranda artırdığını söylüyordu. Trakya Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz da “Ergene Nehri’nin artık Trakya’ya hayat vermek yerine ölüm sunar hale geldiğini” bilimsel kanıtlar ışığında anlatıyordu. Pirinç tarlalarında dönüm başına 900 kilo olan verim 300 kiloya kadar gerilemişti. Ergene suyu Azrail olmuştu. Can alıyor ocak söndürüyordu. Davalar peş peşe açılıyordu. Mahkemeler karar alıyorlar. Danıştay kararları onaylıyordu. Valiler ve içlerinde Edirne Valisi kanun adına sorumlu tutuluyor; “Ergene Nehri’nin öldüren suyunu yeniden hayat veren su haline getirmekle” görevli kılınıyordu. Valilerin Ergene’yi kanser yayan zehre dönüştüren fabrikaları denetleyip kirliliği önlemeleri gerekiyordu. * * * * Fabrikaların arıtması yoktu. Valileri ağırlıyorlar. Fakat arıtma kurmuyorlardı. Bölgede 10 kişi ölüyorsa 8’i kanserden gidiyordu. Karaciğer yetmezliği artıyordu. İnmeler çoğalıyordu. Kalp yetmezliği tavan yapıyordu. Hanım Doktor Dilek Tuncer bilineni söyledi. Vali doğruyu söyleyen doktoru “toplumda infiale yol açmakla” suçlayıp görevinden aldı. İnfial uyandırmak demek; kızgınlığa yol açmak öfkeleri kapatmak demek. Vali’deki algıya bak: Gerçeği söylemek tehlikeli! Bu vali kimin valisi? Edirne şehri bunu da gördü.