ÇÖZÜMSÜZ KIBRIS GELECEK İÇİN SORUNLAR BÜYÜTÜYOR

Bir süre önce Rum Dışişleri Bakanı İonnis Kasulidis bir açıklama yaptı. Avrupa Birliği ile ilgili olarak "BEDAVA FASIL AÇILMAYACAK" dedi. Basın bu açıklamaya pek yer vermedi. Oysa Avrupa Birliği üyesi olan Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Kıbrıs üzerine konuşması çözüm bekleyen birçok sorunla ilgilidir.  Söyledikleri Kuzey Kıbrıs Türk Devleti ile ilgilidir ve Türkiye'yi ilgilendirmektedir.
Bilindiği üzere Kıbrıs sorunu 1950'li yıllarda Rumların Türkler üzerine baskı ve şiddeti arttırmaları, katliam yapmaya teşebbüsleri ile başlamıştır. Zaman içerisinde Kıbrıs'ta sorunların büyümesi, Türkiye'nin stratejik konumunu etkilemeye başlamıştır. Bunun üzerine 1974 yılında BARIŞ HAREKATI yapılmış, Kıbrıs Kuzey ve Güney olmak üzere ikiye bölünmüştür. Birçok Barış Müzakerelerinden sonra Kuzey Kıbrıs Türk Devleti kurulmuştur. Uluslar arası anlaşmalarla Türkiye Kuzey Kıbrıs'ın garantörü olmuştur. Kıbrıs'a müdahale yalnız orada yaşayan Türkler'i korumak, kollamak için değil, İsmet İnönü'nün ifadesi ile stratejik nedenle Kıbrıs Rumları üzerine gidilmiştir. İnönü, "Kıbrıs'ta yaşayan Türk olmasa dahi müdahale stratejik nedenlerle gerekliydi. Çünkü Kıbrısı Türkiye'nin sıcak karnına dayanmış bir hançer gibidir. Adanın Türkiye'nin gözetimi ve denetimi altında olmasına milli menfaatler açısından luzum vardır demiştir. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı bunun için yapılmıştır. O yandan bu yana 40 yıl geçmiş bulunmakta, Kıbrıs'ta birleşme olmamış, ortak idare kurulamamıştır. Avrupa birliği Kıbrıs'ı üye yapmış, müzakere yolunu tehlikeye sokmuştur. Rum Yönetimi ve Yunanistan Kıbrıs Müzakerelerini Türkiye'nin kabul ettiği Avrupa Şartları'na bağlamıştır. Rum Dışişleri Bakanı Türkiye'den yeni tavizler koparmak için Avrupa Müzakerelerini yeni şartlara bağlayacakları tehdidini savurmuştur. "Hiçbir müzakere başlığı bedava açılmayacaktır" demiştir.
Kıbrıs Barış Harekatının Başbakanı Ecevit'tir. O sıra Ecevit Erbakan Hoca ile Koalisyon Hükümeti Başbakanı idi. Kıbrıs Barış Harekatı sonrası Erbakan ile anlaşmazlığa düşmüşlerdi. Bunun üzerine Ecevit, Kıbrıs Zaferi'ni oya çevirmek istemiş, birkaç yerde yapılacak olan ara seçimini Kıbrıs için kullanmıştır. Hatırladığım kadar Ecevit bu ara seçimde hiçbir yerden milletvekili çıkaramamış, koalisyon ortağı Erbakan'ın dayatmaları sonucu Rumlar'la barış görüşmeleri masaya yatırılmıştır. Yani Rum tarafına dayatma imkanı kalmamıştır. Müzakereler uzayıp gitmiştir. Rum Devletinin Avrupa Birliğine alınması ile Kıbrıs sorunu daha tehlikeli duruma girmiştir. Rumlar ve Yunanistan Avrupa Birliği Vetosu'nu Türkiye aleyhine kullanmaya başlamışlardır.
Aslında Kıbrıs dahil, Yunanistan ile bir çok sorun çözümsüz olarak askıya alınmıştır. Yunanistan Ege'de adaları silahlandırmıştır. Ege'de Kıta Sağanlığı sorunu ortada kalmıştır. Ege Denizi'nin sınırları 6 milden 12 mile çıkarmıştır. Ege Hava Sahasında Fır Hattını genişletmiştir. Bütün bu sorunlar Yunanistan ile ilgili olarak askıdadır ve beklemektedir. Rum Dışişleri Bakanı bunlara Avrupa Birliği Vetosu'nu eklemiştir. Demek istemektedir ki taviz vermezseniz müzakere başlıklarının açılmasına izin vermem, veto ederim. Savaşta kazandıklarını masa başında kaybeden Türkiye Kıbrıs'ı da kaybedeceğe benzemektedir. Hayırlısı. Ancak tarihte de Kıbrıs elimizden böyle çıkmış, borç karşılığı İngilizler'in olmuştu.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol