BABAESKİ'DE BALKAN TÜRKLERİ YAŞIYOR

14 Nisan günü Babaeski Sanayi Çarşısı'nda MEHMET TAŞKAN (BAMOS MUTFAK ve BANYO) :" Bulgaristan ŞUMNU taraflarında bulunan ORTAKÖY'DEN 1951 yılında Babaeski'ye gelen göçmenlerdeniz. Ben 1965 yılında Babaeski'de doğdum. Oradaki topraklarımızın çok verimli olduğunu babamız, büyüklerimiz anlatırdı. Hala yaşlıların aklı oradadır. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra oralarda huzur kalmayınca Türkiye'ye gelmişler. Dedem Mehmet Ağa'da Bulgaristan'dan Türkiye'ye gelip Çerkezköy'de koyun satmış. Dedem ticareti seven bir insanmış. Babam Almanya'ya 1965 yılında çalışmaya gitmiş. 1985 yılında emekli olup geldi. 1968 yılında Türkiye'ye gelirken Bulgaristan'ın durumunu hiç beğenmemiş. Bulgaristan fakir bir ülkeymiş. Bizim Türkler orada çalışkan insanlarmış. Bamos Mutfak-Banyo ürünlerimiz kalitelidir. Sizin bu çalışmalarınız önemlidir. Belgesel gibi" dedi. Babaeski köprüsünün yanında akan suyun kenarında mavi beyaz çiçek açmış ağaçların sakin hali bir rüyada yaşar gibi hissediyor insanı..
Babaeski Bulgaristan Türkleri Kültür ve Dayanışma Dernek Başkanı FATMA ÖZCAN:
“Bulgaristan Eski Cuma'ya bağlı YAMNA Köyü'nden 1978 yılında gelip Babaeski'ye yerleştik. Babaeski Sağlık Ocağı'nda Sağlık Memuru olarak çalıştım. Emekliyim. 4 Nisan 2014 akşamı Derneğimizin kuruluşlunun ikinci yılını kutladık. Babaeski TANSA Düğün salonunda eğlendik. Bulgaristan'dan star iki sanatçı geldi. Bu iki sanatçı baba, kız olup yeni kendi bestelerini, eski şarkılarını okudular. Çok mutlu olduk. Yemekli üç yüz kişilik bir konser yaptık. Star sanatçılar: MUSTAFA ÇAVUŞEV'LE kızı AJDA ÇAVUŞEV. "Bizim amacımız Balkan Kültürünü yaşatmaktır. Birbirimizle tanışma ve dayanışma içinde olmalıyız. Yaşlılar Günü etkinliğinde Kurtuluş Mahallesi'nde ve diğer mahallelerdeki yaşlılarımızı birer küçük hediye ile ziyaret ettik. Bu ziyaretlerimiz sırasında yakın köyden olan kişileri tanıdım" dedi.
Dernekte Fatma Özcan'ın arkadaşı RUZİYE KABAK'A "Nereden? Ne zaman geldiniz?" diye sordum.
RUZİYE KABAK :"1989 yılında ZORUNLU GÖÇ'LE Babaeski'nin Yeniköy'üne geldik. Kırk günlük bebeğim vardı. Kırk günlük bebeğimle Babaeski Sağlık Ocağı'na gittiğimde orada çalışan Sağlık Memuru Fatma Özcan bana: "Bebeğine nasıl bakıyorsun? Bebeğine ne veriyorsun?" diye sormuştu. Benim cevabım :"Şekerli su olmuştu. Fatma Abla buna çok üzüldü. Bebeğime mama alarak bana yardımcı oldu. Fatma Özcan'la tanışmam böyle oldu. 25 yıldır arkadaşız" dedi.
Trakya'da Bulgaristan'dan, Yugoslavya'dan gelen göçmenlerle yıllardır söyleşiler yapıyorum. Çok şey öğrendim. Pomak Türkleri kitabının yazarı Prof. Dr. HÜSEYİN MEMİŞOĞLU'NUN ve başka yazarlarımızın kitaplarını Kırklareli İl Halk Kütüphanesi'nde bulup inceledim. Kütüphanelerin verdiği kültür hizmeti büyüktür. Hafta içi ve cumartesi günleri kütüphanede gezi notlarımı temize çekip, Önadım ve Kırklar Haber gazetelerinde yayınlatıyorum. Yerel basının önemini biliyorum. Yazıklarımı tükenmez kalemle yazıyorum. Gazetedeki gençler yazılarımı yazıp gazete sayfalarına koyuyorlar. Onlara teşekkür ediyorum. Önadım Gazetesi'nde 4 Temmuz 2004 gününden beri köşe yazılarım yayınlanıyor. Yıllar  ne kadar çabuk geçiyor.. Yaşım yetmiş oldu. Yorgun Demokrat mahlasım yazı köşemde olunca bazı arkadaşlar bana Yorgun Demokrat diyorlar.
Demokrasiye, insan haklarına, hukukun üstünlüğüne saygımız var. Milli değerlerimize, gelenek ve göreneklerimize, sevgiye olan inancımız var. Türk Bayrağı hürriyetimizdir. Onurumuzdur. Sevgiyle Yaşayınız...

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol